Tek bir lisan var ki dünya yüzünde,
Derya onu söyler çöl onu söyler,
Canlı cansız her nesnenin özünde,
Kurt kuş, onu söyler yel onu söyler.
Zor değil bu lisan aksine kolay,
O gönül kabına en makbul kalay,
Zerreden küreye bin türlü olay,
Damla onu söyler sel onu söyler.
N’ola ki bu kutsal duygunun adı,
Onunla şifadır yılanın ödü,
Her türlü lezzetten üstündür tadı,
Arı onu söyler bal onu söyler.
Gönülden gönüle kurulu yol,
Her türlü güzellik içinde dolu,
Neyleyim dünyayı neyleyim malı,
Yürek onu söyler dil onu söyler.
Dilin dinin ırkın rengin yerine,
“Mevlâna”yı o daldırdı derine,
Beni kavuşturdu nice yarene,
Mızrap onu söyler tel onu söyler.
Bu öyle bir haz ki tarifi yoktur,
Her derde devadır her derde doktor,
Yerden göğe çıkan hikmeti Hak’tır,
Menzil onu söyler yol onu söyler.
“Mecnûn”u çöllere vuran da budur,
“Yusuf”u Mısır’a süren de budur,
İncil Tevrat Zebur Kur’an da budur,
Mevla onu söyler kul onu söyler.
KURTOĞLU’MUN derde düşmesi ondan,
Bir ömür dağ bayır aşması ondan,
Aşığın maşuğa koşması ondan,
Bülbül onu söyler gül onu söyler.
29-Aralık–1998-Salı
Rifat KurtoğluKayıt Tarihi : 17.7.2011 22:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!