İyice acımasızlaştı bu bendeki sebepsiz telaş.
Umursamazlığı tavır takınmış fakat içinde volkanlar kopan,
Yarım bir mutluluk.
Senin çocuksu ama aynı zamanda sorgusal bakışların,
Bendeki suçluya müebbet kesiyor.
Kibir görüyorum gözlerinde,
Bilmem, bendeki mi sana yansıyor.
Kibir bu dünyaya yakışmıyor.
Görme istiyorum artık yazdıklarımı,
Ve okumayacağının verdiği o lüzumsuz cesaret,
Sırtımı ısıtıyor.
Vakitlerin en yalnızlısı peşimden ayrılmıyor.
Gözlerinin sesi çınlıyor kulaklarımda,
Bir anlığına.
Bir anlığına senin varlığının içindeki,
Senin yokluğun dokunuyor acımasız telaşlarıma.
Ve sen,
Öylesine farklısın ki;
Hayranlıktan üzülmeye fırsat olmuyor.
Derdim bu mu sanıyorsun?
Gözlerine yazdıklarım,
Göz kapaklarına yazacaklarımın önsözüymüş.
Evet yanlış duymadın...
Ben senin göz kapaklarına da aşıkmışım.
Taşıdığın mücevheri korudukları için,
Onlara minnettarmışım...
Ya göz altların?
Yaşını aldıkça,
Ne kadar da güzel çiziliyorlar gözlerinin altına...
Gözyaşlarına nasıl da hazır bekliyorlar...
"Nereden ezberledin?" diyorsan;
Dinlediklerin dinlediklerim,
İzlediklerin izlediklerim olmuşken,
Bir de seni izlemek çok değil bu divaneliğe...
Şarkılarımın artık kulaklarına değmediğini bile bile,
Yine şarkı söylüyorum,
Şu bitkin bedenimle...
Uslu bir çocuk olamadım,
Şimdi de iyi bir adam.
Oldum, oldum elbette bir şeyler...
Ama kimse bilmez.
Bilenler de zaten konuşmaz.
Bilinmeyeni konuşmak daha cazip gelir...
Biraz konuşulmak istedim belki de,
Kötü olarak...
Bu iyi halimle...
Bitir burada...
Kayıt Tarihi : 20.11.2021 03:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!