Çok uzaklardan göçtüler,
Güçsüzlere fer oldular.
Zorlu engeller geçtiler,
Yenilmez asker oldular.
Hak dergahında diz çöküp,
Yüreklerden pası söküp,
Ön saflarda kılıç çekip,
Ümmete siper oldular.
Dinlediler gönül eri,
Gönüllerdir fetih yeri,
Dağdan aştı gemileri,
Hakk’a sancaktar oldular.
Unvanları oldu Mehmet,
Geldiler, tüllendi ümit,
Cennet köşklerinde şehit,
Hurilere er oldular.
Buldular büyük serveti,
Yüklendiler emaneti,
Zalimlerin kıyameti,
Mazlumlara yar oldular.
Çatlarken sabır taşları,
Dua oldu gözyaşları,
Eğilmedi hiç başları,
Secdede cezir oldular.
Destandılar şehirlerde,
Üç asırdır indi perde,
Ayak bastıkları yerde,
Gül veren bahar oldular.
Geceyi silen tandılar,
Bir ulvi aşkla yandılar,
Gem vurulmaz tufandılar,
Çağlara zafer oldular.
At üstünde uyudular,
Yedi iklim korudular,
Medeniyet soludular,
Kurumayan ter oldular.
Son Resul’dür fenerleri,
Dilleniyor eserleri,
Boş kaldı şimdi yerleri,
Birden bire sır oldular.
Bıraktın beş nesli rehin,
Açılacak kör talihin,
Hep horlanan bir tarihin,
Küllerinde kor oldular.
Uğraştılar biteviye,
Beklemeden bir hediye,
“Uyan Aziz Millet” diye,
Göğü yakan har oldular.
Kayıt Tarihi : 30.12.2018 12:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!