Öngörü
Öngörü, zamanın ruhunu anlayıp olayların gelişimine dair bir kanaat oluşturmaktır, Yargıya varmak değildir! Öngörü, nihai değildir ama yargı nihaidir! Öngörü ile önyargı farklıdır! Önyargı, olay henüz olmadan ve ne şekilde olacağı Kuantum alanda belirsizken durumu yargıya göre belirlemektir ki bu aslında olaylara müdahale anlamına gelir. Ön yargı, olayları daha olmadan belirsizlikte iken sonuca dair yapılan müdahale gibidir! Kuantum fizikteki “Çifte yarık deneyi” sonuçların ön yargılardan etkilendiğini gösteriyor! Yani Belirsizlikte önyargı ile bir belirleme yapılıyor ve bu belirleme, sonucu etkiliyor! Öngörüde ise yargı olmaz! Öngörü, kuantum alandaki belirsizliği önyargı gibi belirlemeye yönelik değildir! Öngörü, muhtemel olasılıkları değerlendirmektir, belirlemek değildir! İkisinin arasındaki ince çizgi çok önemli! Öngörüde ihtimaller, önyargıdaki gibi sınırlanmaz! İhtimaller, kuantum alandaki belirsizliğinde bırakılır ve muhtemel sonuçlar öngörülür!
Önyargı ile hükmedilemez ama öngörü ile muhtemel olasılıklar ve sonuçlar hakkında tedbir almak ya da sonuca dair hazırlanmak mümkündür!
Trafik kazalarına karşı öngörü, trafik kuralları ve işaretleridir! Muhtemel sonuçlar, öngörüldüğü için kurallar ve işaretler konulur! Önyargı ise bu işaret ve kurallara birilerinin uymayacağı ve daha kural çiğnenmeden veya uyulmadan, önceden yargıya varılıp izafi olarak veya başka art nedenlerle belirleme yapmak ve nihai karara varmaktır! Örneği açalım; insanların trafik kurallarına uyup uymayacağını ön yargı ile belirlemek, göreceli olarak; “Bizden, meslekten, iyi insan, şu ırktan, bu dinden, zengin, fakir, mesleki başarısı var, toplumda kabul görmüş birisi, akraba, tanıdık, titiz, sakar” gibi izafi nedenlerle sonuca dair yargıya varmaktır!
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta