aşık olmak
bile bile yaralamaktır kendini
ki bu yaradan akan kan
kırmızı değil, beyazdır
ayrılığın şiirini yazmak ise
ne zaman kanatlanıp uçsam
gerçeklik acı bir şamar olur
çarpar yüreğime yüreğime
her şamarda bir kanadım kırılır
ayaklarım basar yere
büyükannemin iki gözlü bir evi
penceresinde fesleğenleri vardı
ninem fesleğenleri okşardı
bir de saçlarımı
bu yüzden saçlarım
her zaman fesleğen kokardı
bahçende durdukça köpeklerin
ben o bahçeye
ne bir daha girerim
ne de tadından dişlerim
o yasaklı meyvenin
ama kenarından her geçişimde
Konya'da
17 yaşında çocuk daha
testis dönmesi şüphesi ile
devletimin hastanesinde
acilden gönderiliyor
radyoloji uzmanına
bir şiir yazdım ikimizden
hastanede sıra beklerken
annesi sen babası ben
kelimeleri,
dudakların gibi, cilveli
Manası,
vah benim zavallı insanım
bu ölü bakışları
kupkuru öpücükler
bu akışsız sevişmelerle
nereye?
23/04/2000
Ey insanlar,
Size kutu gibi güzel bir dünya kurdum,
Şaşırmayın diye de
Üstünüze tanrılar buyurdum,
Daha ne sızlanırsınız!
delikanlı bir gülüşün vardı senin
güven veren tok bir sesin
ne oldu sana öyle
sen de mi gitmektesin
hiçbir şey mutlu etmez beni
yalnızlık kadar
yalnızlık kadar
hiçbir şey koymaz bana
Aralık 1999
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!