Kepçe kazanın tadını alırdı, tat almayı bilseydi
Bir dakika bile yeterliydi dil yediğinin tadına vardığı gibi birbirimizi yemenin tadı olmadığını anlayabilseydik
Başkalarının yanılgıları, hataları, suçları, unutkanlıkları herkesi bu kadar ilgilendirmeyebilirdi
İnsanın tek ilgisinin kendi noksanlıklarının olması gerektiğini anlayabilseydik
Mutluluğun insan hayatında en az şeye ihtiyaç duyabilmek olduğunu,
Kimse kimseyi sevmeye zorlayamaz.
Ancak kendinizi sevilecek biri yapabildiğimizi,
Gerisi karşı tarafın işi olduğunu,
Güven oluşturmak yıllar alıyor,
Güven kaybetmek için bir anın yettiğini,
Konuşarak anlatamayız her istediğimizi
Bazen susmak yeter duymak isteyene
Unutmak, konuşmak ve yazmak bir ihtiyaç
Ama susmak ve dinlemek en güzel cevap
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabilir
Yer kalmadı
Acıya yüreğimizde
Yer kalmadı
Katil görmeye gözlerimizde
Kibir bir büyüklenme hastalığıdır,
Kendini aynaya koysa da göremez,
Hoşgörü, mütevazilik de insanın nazıdır,
Birinin içine düşen diğerini göremez.
Tüm yaratılanların şerrinden,
Çöken zamanın karanlığından,
Güneşin tekrar doğacağı ana kadar,
Kime sığınacaksın?
Taştığı zaman şehvetten,
Gönülden kopan bir derya bu
Mahşer denizine döndüğünde
Kurtulanlarda olacak,
Alabora olup boğulanlarda
Yaşlanmaya başlamak,
Yalnızlaşmaktır.
İnsan bunu belli yaşa gelmeden anlamıyor.
Hep öyle gidecek sanıyorsunuz,
Tiyatro oynuyorlar sözünü
Duymayan yoktur elbette
Hayatın bir tiyatro oldugunu
Bilmeyen vardır elbette
Haldun Taner yoktu
Hangi yar yalnızlıkla takas yapılabilir ki
Yalnızlığın tarafına geçmemiş ise eğer
Belki de budur istediği
Gidince uçar kuş gibi bir çalıya dolanır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!