taş ve toprak neylesin
adımın başına kıraç yazılmış benim.
yağmur olsa, su bulamaz yolunu
ki yeşersin bir tek dalım.
yüzümdeki izler kadar derin
ve çaresiz bakışlarım kadar uzaktır
gülen yüzlü çocuklarımın oyun bahçeleri.
sadece korkak ve kaçak
ve her adımında ihanet soluyan
yabanların ortada durur ayak izleri.
oysa şimdi benim ,
bu yokuşa vuracak ne derman kaldı dizlerimde
ne kendimi koruyacak bir silah var belimde
sadece ıssız bir gölge arıyorum
ulu bir ağacın serinliğinde.
kendi hesaplarımla baş başa,
neden sadece yüz sürüyüp de toprağa, taşa
bir çaba gösterip kavuşamadım
bereketine dudaklarımı uzatacağım
bir yudum suya.
hangi yüzle bakacağım
uzaktır dediğim oyun bahçelerinde
hiç oynayamayan çocuklarımın.
nasıl anlatacağım onlara
hiçbir zaman olmadığını oyun bahçelerinin.
bu bir sanrı mı yoksa masalların tatsız tarafımı.
ben, fotoğrafta mı görüp tanıdım
adı kıraç tepelerin
en karaktersiz renklerini.
ama bir şey gelmedi elimden
değiştiremedim hiçbirini.
işte gerçeğidir suya ulaşamamışlığın
çatlamış dudaklarım
ve çocuklarımın yüzüne bakamadığım.
Kayıt Tarihi : 24.1.2007 13:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)