On yedi yaşındaydım.Duyarlı ve duygusaldım. Deneyimsizdim, tedirgindim, yalnızdım. Uzak ve örtülü bir şehirden gelmiştim. Ülkemin öte yakası kadar uzak bir yerdeydim.
Okumak arzusuyla, trenle üç gündüz, iki gece yolculuk yapmıştım.
Askeri okulun kapısından yetersiz bir gerekçeyle çevrilmiş, dilini bilmediğim işlerden sınıfta kalmıştım.
Geri dönmek bana kalan son şeydi.
Memlekete gitmeden önce bulunduğum kentin yüksek yerlerinden birini, kalesini görmeyi arzulamıştım.
Vaktim sınırlıydı. Koşarak çıkmıştım bir sokaktan yukarı doğru. Soluk soluğa kalmıştım.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta