On dördünde toy bir çocuktum daha vurulduğumda ona,
Kaybolmuştum kuytularında,
Gecelerimde karabasan,
Elimi yüzümü yıkarken ağlatan.
Ben gel demeden geldi,
Git dememi beklemedi.
...........
............
.............
On dördümdeydim,
O ıslak patikalarda yürümeyi severdi,
Ben yeşeren umut gölünde yüzmeyi.
Bir arkadaşı vesile oldu onu sevmeme,
Bir arkadaşım sebep oldu ölmeme.
.................
....................
.......................
Kar tanelerinde seviyorduk birbirimizi,
Okul sırasında,
Defter arasında,
Ve yasakları deliyorduk her dersten kaçtığımızda,
Her park buluşma noktamızdı,
On dördümdeydim onu çok severken,
O büyümüş sanıyordu bizi,
ben büyütüyordum içimdeki sevgiyi.
........Ve kurşûni gecelerde ağlamayı öğrendi gözlerim,
Bir an ayrı kalmanın ölüm oldugunu anladım sonra.
Gözlerine bakıp gökyüzünü görmeyi öğrendim,
Saçlarıı okşayıp iç geçirmeyi sonra.
......................
...........................
...On dördümüzde seviyorduk,
...İkimizde on beşi göremedik.
Her dersten kaçtığımızda yok yazılıyorduk,
O zamanlar bilmiyorduk daha yok olduğumuzu,
Kalbimiz hızlı çarpınca korkuyorduk.
Sevmeye çalışıyorduk herşeyden önce bir birimizi,
Bilmiyorduk sevmemiz gereken bir çok şeyi.
Kaldırım taşlarına yazıyorduk adımızı,
Sonra kıskanıyorduk bir birimizi,
Kilitliydi kalbimiz kalbimize.
Sevimiyorduk bizden başka kimseyi,
Sulamıyorduk tabiat gereksinimi çiçeklerimizi.
........................
..............................
on dördümüzde vurulmuştuk sevgimize,
On beş görülmedi ikimizede.
Koca bir yaz geçiyordu habersiz,
Ve haberler yasaklıyordu belirli saatlerde gezmeyi,
(Umurumuzdamıydı) hıh....
Ben sapanı bıraktım,
O barby bebeklerini.
Köşe kapmaca oynamıyorduk,
Yakan top ta.
.......On dördümüzde ikimizde seviyorduk,
.......sevişmeyi bilmeden.
Her gülün dikeni varmış öğreniyorduk,
Islatmaz sandığımız her yağmur da ıslanıyorduk,
Biz dolu dolu yaşadığımızı sanıyorduk aşkı,
Oysa bilmiyorduk evcilik oynadığımızı,
HATIRLASANA çocuktuk....
......
.........
............
On dördümüzde kavruluyorduk bir birimize,
Hiç fark edemedik tepemizdeki güneşi.
O Leyla'yı okumaya başlamıştı,
Ben Mecnun'u,
Ders kitapları umurumuzdamıydı?
Ben annemin aşkından geçmiştim,
O babasının.
Ki hâlâ elma şekerlerindeydi aklımız,
Cigara sarmaya başladık lolipop şekerlere,
Süt yerine şaraba düştük sonra.
İlk mektupmuş yazılan en büyük aşk yazısı,
Biz küsünce yırttık her şeyimizi.
Bilmiyorduk henüz yedi sene sonra onlara hasret düşeceğimizi.
Her sabah kalkınca parfüm sıkmaya başladım tenime,
O da lavanta,
Bilmiyorduk yedi sene sonra ter kokusunu özleyeceğimizi.
.......on dördümüzde masaldık,
.......her şeyi yakıyorduk,
.......on beş hiç olamadık.
Koca bir yaz bitti,
Sonbahar geldi,
Henüz bilmiyorduk ne olacağını,
Her şey hızla gelişti.
Bir yaprak sebep oldu bize,
Kopup dalından süzülünce yere özendin sen ona.
.....on dördümüzde aşk bitti,
.....başladığı yılda,
.....on beşi göremedik en deli çağımızda.
Silinmeye başladı duvar yazıları,
Yağmurlar ıslatıyordu,
Yok yazıldığımız dersler anlatıyordu yokluğunu,
Gülü iyice öğrenmiştik,
Şarabı su diye,
Cigarayı sen diye içmeye başlamıştık.
KORKUYORDUK! ....
...onu bilmem de ben bilmiyordum onu unutamayacağımı,
...yırttığı her satıra hasret kalacağımı,
...ter kokusuna sürgün.
Sonra öğrendik severken sevişmeyi,
Ağlarken öpüşmeyi.
On beşi geçtik,
Yirmi birin beşinci mevsiminde,
inanın bilmiyordum hâlâ onu sevecegimide.
Ne yazık ikimizde bilemedik.
...on dördünde severken onunla her şeyi,
...yirmi birimde tek o olacağınıda bilemedim.
.......................
..............................
...................................
O GİTTİ! ...
Götürmesi gereken her şeyi aldı yanına,
Sonbaharı unuttu bende,
Ayna karşısında resmini bir de.
Kalbimdeki yerini,
Aşkını bıraktı bende,
(Hem de her gece sızlatan aşkını)
Mavi gecelerin soğuk sancılarını bir de.
....
......
.........
Adım neydi? Unuttu belki de,
Martıların kanatlarında ona taşıdığım umutları bir de,
Gözlerimin rengi yok tu o zamanlar kimsede.
........................ .......................
........................on dörtlük kız! .......................
........................ .......................
sen çok tan sildin belki de,
Ben aynı yerler de,
Bak yine gece üç beş nöbetlerin de,
Seni bekliyorum,
Seni özlüyorum,
Ve hâlâ seni seviyorum,
Duyuyormusun?
02.01.2007
Ankara
Kayıt Tarihi : 29.6.2007 22:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yaşadığımızı sandıgımız o büyük aşkı on dördünde yarım yamalak bırakan sevgiliye.Yirmi birim de seni bekliyorum hâlâ. Dön lütfen! .....
ama bilir misin ki yıllar çok değiştiriyor insanı..şimdi geri gelse,aynı sen'i,aynı o'nu bulamazsınız...
herşey o yaşlarda güzelmiş..belki şimdi birbirinizle anlaşamazsınız bile..hayata bakış açılarınız,dünya görüşleriniz bile değişmiştir...
yüreğin hiiiç sevgisiz kalmasın ablacım...
ve kalemin hep yazsın...
TÜM YORUMLAR (5)