Yedi yaşımı geçmiştim
Oturduğumuz mahalle memur hali idi
Her cumartesi evimizin hemen önünde
Adını gününden alan bir Pazar kurulurdu
Cumartesi pazarı.
Yaz günlerinde Cuma akşamlarından gelmeye başlardı
Pazar tezgâhlarının kavun-karpuz taşıyan
Kamyonları, traktörleri.
Biz bize arkadaşlarımız vardı
Yüreklerimiz o yaşlarda paylaşmayı bilirdi.
Kamyonları 5, traktörleri 2,5 liraya indirmeyi kararlaştırmıştık.
Hiç birimizin ihtiyacı yoktu, memur çocuklarıydık 70’li yıllarda.
Ve birçok kavunu karpuzu sırf top atar-tutar zevki ile aşağıya indirirdik.
Ama omurgasızlar çıktı aramızdan
İş kırdılar daha o yaşta kamyonu 3,traktörü 1,5 liraya indirdiler.
Dövdükte onları…
Onların omurgalarında dayak yeseler de vardı zaten eğilme.
Omurganın dik olması gerektiğini
O yaşlarda öğrendimse de
Sonraki yıllar da
Baktım ki yanımdakilerin birçoğunun
Kimi çaresizlikten kimi mecburiyetten
Eğilmişti omurgası
Yedi yaşımda eğilmeden getirdiğim omurgamı
Bırakıyorum çocuklarıma
Alnımda bozuk bir çizgi olmadan
Meydanlarda bağırdığım gibi
“Onurlu bir gelecek bırakarak”
Yedi yaşımda dövdüğüm
Omurgasızların dayak izinden
Başka iz yok parmaklarımda.
Küstüğümden başka hiç dönmedim
Sevdiklerime ne yüzümü ne de gözümü
Boynum da kıldan ince olmadı hiçbir zaman.
Sevmediklerime
Benim topraklarım da
Ya bozlak olmuştur
Ömür ile ölüm
Ya da Pir Sultan gibi sıratı olmuştur
Eğemeden omurgamızı…
Kayıt Tarihi : 23.12.2012 01:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!