Serin bir sonbahar sabahı, sokağa çıktığında
Ayaklarının altına bakırdan bir halı gibi serilmişse kuru yapraklar,
Bulutların arasından sımsıcak vuruyorsa güneş yüzüne,
Doğa, dört mevsimden sonbaharı çalıyor demektir.
Soğuk bir kış gecesi balkona çıktığında,
Tenimde rüzgârın soğuk teni,
Ayaklarımda denizin ıslak dili,
Vakit; güneşle dağların son kesişmeleri,
Başımın üzerinde uykuya dalan yorgun bir mavi,
Aklımda ne sen varsın,
Ne de memleketin hali.
Bir kız vardı, sanki güneş onun için doğardı.
Onun teni olmasa, güneş o kadar parlak, o kadar güzel olamazdı.
Bir kız vardı, sanki rüzgâr onun saçlarında yaşardı.
Onun saçları olmasa rüzgârlar anlamsız kalırdı.
Bir kız vardı, sanki gökyüzü bile onu severdi.
O gözlerini açınca, gökyüzü masmavi gülümserdi.
Acının çığlıklarına gömelim
Söylenememiş sözcükleri.
Gidelim buralardan.
Hiçliğin bile her şey olduğu yerlere gidelim.
Failimiz hep meçhul kalsın.
Göz yaşlarımızdan akıtarak yüzümüzü,
Hep seni görmeyen gözlere bağlanırsın.
Ya da seni hiç duymayacak kişilere söylersin şiirini.
Bir hayale dalarsın,
Boğulmadan anlayamazsın yüzemediğini.
Sığlığına aldandığın güzel gözler,
Okyanus çıkar çoğu zaman.
Islak kaldırımlara ıslak bakışlar bırakırdık.
Gözümüzü kırpmadan izlerdik düşen tanelerini.
Islaklığa alışıktı gözlerimiz.
Önce hafif bir ıslık sesi, sonra şarkı olurdu duygular.
Perde olurdu damlalar.
Bizi kimse duyamaz, göremez sanardık.
Şairlere şiir yazdıran tüm güzelliklere ithafen...
Güneşli bir bahar günüydü,
Çocukluğumun elma şekeri yıllarıydı.
Tozlu anılar batırıyordu, bembeyaz pantolonumu.
Doyumsuz bir lezzetti zaman.
Bir gün bir çift göz eksilecek sana bakan,
Üzerinde asılı bırakarak bakışlarını.
Sen farkına bile varmayacaksın belki ama
Her rüzgâr savuruşunda saçların hissedecek,
Her teline bırakılan, en hayran bakışların yokluğunu.
Her gülüşünde gamzelerin hissedecek,
Bişey var aramızda.
Senin bilmediğin,
Benimse ismini koyamadığım.
Bişey var aramızda.
Senin farkına varamadığın,
Benimse kendimi alamadığım.
Yıkılmış umutlarımızın enkazında dolanırdık çoğu zaman.
Kurtarmaya değer hayallerin izini sürerdik.
Ve çoğu zaman da gönlü boş dönerdik,
Yalnızlığın sessiz ve karanlık tenhalığına.
Gecekondular dikerdik rüyalarımızda her gece,
Bizim olmayan sevdaların yasak bahçelerine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!