Sen seni sevmek nasıldır bilir misin sevgili?
Sen hiç senin gözlerinin içine baktın mı?
Kendi bakışlarında boğuldun mu ki hiç?
Sen hiç sana gülümsedin mi?
Uzun uzun kendini izledin mi hiç karşıdan?
Sen hiç senin karşında konuşmaya çalıştın mı?
Sevmek ne güzel şeydir be sevgili.
Sadece sevmek, sebepsiz yere sevmek.
Uzun uzun, soluksuz sevmek.
Susuz, yorgun, nefes nefese kalırcasına sevmek.
Hiç konuşmadan, elini bile tutmadan, nefesini hissetmeden, tenine dokunmadan, kokunu duymadan,
Uzaktan sevebilmek ne güzel şeydir be sevgili.
Hüzünlü gözlerin yolunda,
Keyifle çırpılan kanatlar dolaşırdı.
Bir pencere açısında,
İki apartman arasında,
Tül perdenin arkasında,
Dağa kadar uzanan üst üste binmiş hayatlar yaşanırdı.
Uzak bir ağızdan söylenen, şairine yabancı, hüzünlü bir şiirsin şimdi.
Hüzünlü gelen sözcükler değil,
Kafiyelerin tanıdıklığı belki.
Şairini unutan, yalnız ve güzel bir şiirsin şimdi.
Bu şiirine aşık bir şairin,
Belki de son şiiri.
Boğazda açan dev bir nilüferdir Kız Kulesi,
Buram buram şiir kokar Sarayburnu’ndan.
Boğazın koynunda yatan en afili yosmadır Kız Kulesi.
Işıl ışıl giyinip her gece,
Geçen gemilere kuyruk sallar.
Galata Kulesi’nin aşkından öldüğünü bile bile,
Giriş saati olmaz kalbe girmenin.
Kapatamazsın kapılarını, yorgunluğuna rağmen bitmeyen mesainin.
Kalabalık bir yurt yalnızlığında,
Gıcırdayan soğuk ranzanın rahatsızlığına inat,
Kitap arasına saklanmış bir fotoğrafın sıcaklığında,
Sonbaharları hüzün yağardı,
Ankara'nın memur sağdeliğine.
Hep gereksiz bir telaşla dökülürdü,
Ağaçların sararan yaprakları.
Ben ilk Ankara'da öğrendim,
Kim özler yaşanmamışlıkları,
Kim sever delicesine bir bilinmeyeni,
Kim arar her yerde kendini görmeyen gözleri,
Kim düşünür hiç durmadan söylenmemiş sözcükleri,
Kim bekler hiç gelmeyeceğini bildiklerini,
Kim korkar hiç kazanmadığı şeyleri kaybetmekten,
Katran kusmuş bir gecenin ortasında,
Üzerine sis örtülmüş,
Ölü bir şehir yatıyor.
Son nefesinin soğukluğu yüzüme vuran.
Sessizliğe gömülmüş bedenini ay ışığı okşuyor.
Leşine toplanmış sokak köpekleri uluyor.
Bir şiir yazdım önce,
Boş kelimelerle sahte insanlar yarattım.
Sonra sen geldin.
Kelimelerim anlam buldu.
Ama şiirin tek gerçekliği sendin.
Sahipsiz sahtelikler beni buldu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!