Bin dokuz yüz altmış cihana geldim
Kendi kaderimle yaşar giderim
Ben beni sınadım haddimi bildim
İnsanlık peşinden koşar giderim
Fakirlik yakamı çocukken sardı
Küçük bir yuvamız huzurum vardı
Yaş on dört Azrail babamı sordu
Baba hasretiyle naçar giderim
Baba gitti evde dört gardaş kaldık
Anama sarıldık hep birlik olduk
Çok şükür hepimiz bir ekmek bulduk
Anılar gözümde taşar giderim
Anam elim tuttu ustaya verdi
Sanayi okuldu ilimin yurdu
Ustamın sanatı mührünü vurdu
Hayat mektebinde beşer giderim
Kanımız ısındı gençlik çağında
Sevda filizlendi gönül bağında
Eşim sevim aşk ocağında
Aşkı pervaneye düşer giderim
Seneler ömrümü çok çabuk çaldı
Hak dan ne diledim hepside oldu
Hanem altı çocuk beş torun doldu
Şimdi oda oda göçer giderim
Büyüğe saygıyla küçüğe sevgi
Dün gitti yarından ne gerek kaygı
Kimseye kırılmam hak etsin övgü
Eğilir selamlar geçer giderim
Çağrısı hoş olur gelince dosttan
Cümle güzelliğe yazılır destan
Sanki kanatlanır farksızım kuştan
Şu yüce dağları aşar giderim
Çifci İsmail’im hayat çınarı
Dibinde çağlıyor sevgi pınarı
Gönül bahçesinde bal yapan arı
Şimdi petek petek seçer giderim
19 05 2020 SALI
Kayıt Tarihi : 27.5.2020 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)