Dert denen ilahi ok; "kûn" ile gerilir yay
Kaderden kaçışın yok; yaşarken vuruldun say
Doğduğun ânı düşle, farzımuhalle başla
Tendeki nazlı kuşla, kundağa sarıldın say
Ne dert ne emek bildin, tek derdi yemek bildin
Anayı melek bildin, sevgiyle yoğruldun say
Çok acizdin bezlendin, özenle temizlendin
Koşarken hep izlendin; düşerken doğruldun say
Yürüdün tıpış tıpış, ne güz bildin ne de kış
Dilin oldu bi karış... çocuğa evrildin say
İblis çıktı ortaya, nefsin geldi oltaya
Sap olurken baltaya, yolundan çevrildin say
Masalda figürandın, rolünü gerçek sandın
Tenin dardı usandın, gençliğe savruldun say
Geldin nefsin tavına, çıktın Şirin avına
Düşüp aşkın lavına, odunda kavruldun say
Dağ oldu hendikapın, fark ettin neymiş çapın
Kırıldı kazma sapın, sabırdan soruldun say
Dense de sığ ve serin, aşk bu; girdabı derin
Gönlüne girip yârin, tahtına kuruldun say
Sahne aldı yelkovan, seneler oldu talan
Gördün ki herşey yalan; bahtına darıldın say
Gençlik: dalgalı deniz, mazi olur dünden iz
Yandığı anda geniz, yaş/landın, duruldun say
İsyan edince dizler, gölge dahi tökezler...
Tümseğe döndü düzler, hayattan yoruldun say
Tekleyen kalbin pili, çalan kapının zili
Herkes tanır o eli; kaçarken görüldün say
Vaktidir emanetin, sararır benzin betin
Yıkanır donan etin; kefene sarıldın say
Say tükettin "üç gün"ü, kurtların en aç günü
Bir an; izdivaç günü; toprağa verildin say!
Çürüdün yavaş yavaş, ne göz kaldı ne de kaş
"Kuru kafa" oldu baş; tozlara karıldın say
Can tenden uçan kuşken, farzet duyuldu keşken
Gerçeği görüp leşken, yeniden dirildin say!
Kayıt Tarihi : 3.3.2022 03:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!