Gelmişim dünyaya yetmiş bir yılının ocak ayında
Kışın soğuğunda zemherinin ayazında
Sıladan uzakta,diyar-ı gurbetin bağrında
Tad alamadım şu dünyanın ne kışında ne de yazında
Bıyıklarım terleyince yaşım olmuştu on altı
Saçlarım jöleli,biraz asi,bıçkın bir delikanlı
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem