asi bir gecenin ahmak ötesi kalemindeyim
öyleki
çıldırtan bir sessizlikte
ölüm özleten sensizlikteyim
bu sesinsiz ilk gecem yaa
belki onlarca gecenin başlangıcı
ayıkla içimden
pasaklı sevdaların bahar dinlemez duruşlarını
vur istersen
ama
dinleme ekim soğuğunu
üzülüşlerine cinayet sebebi demişliğimdedir
hadi
sök
yoket bütün renkleri gökkuşağından
sade
pembe sev beni
şeftali çiçeklerini kokusu sinsin içimize
kör kütük özlemlerim vardı kuş sütüyle beslediğim
sol gözümden kıskandığımmı desem yada
vardı işte
kıyamadığım güzelliklerin körpe başkaldırışlarında
lezzetli ölümlerin peşkeş çekilmiş duruşlarıyla
gül kokusu hararetinde
kurtarılmayı bekleyen düşlerim vardı
kuytularda
kıytırık sevişlerin köşesiz duruşlarında
sıradanlığım
sıradışı sevmelerimin öyküsüz öfkelerinde boğulmakta
görmek için
ıslak duvarlarında dudak izlerinin ahenginde kayboldugum can
çirkefsiz bir sevda
çilesizlikten uzak
sessiz haykırışların arefesinde
ve
gül kokulu şiirlerin beslemesinde
gece
küfre düşürülmüş güllerle geldi
kıyamet sabahların arefesinde
kasti sevmekten hüküm giymişliğimden kopuşlarımla
mahpusum
oysa...
Bir kapı önünde sarmaş dolaştı bedenlerimiz
Aldı götürdü bilinmezlere
Bir yanda zifiri karanlık
Bir yanda dirençli yürekler
İmkansızlıklar yenildi işte
Her yer pembe ye boyandı birden
ben sana sabahsızım
evvel zamandan yarına düşürebildiklerim kadar
kuştüyü yastıklarda
sabahtı
aydınlığa kafa tutan mavi bir karanlığın kararlılığında
asi
gözlerine yenik kokulu hasretten bitap bedenle
mayhoş
üşümüş güneşin çaresiz çırpınışlarında geldin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!