Ömer Tural Şiirleri - Şair Ömer Tural

BİR DEDE DUASI (TAHA’MA)

(Ömer TURAL — 2025)

Bir dua ederim her sabah erken,
Adını anarken titrer dilimden.

BİR DEDE TORUN SERÜVENİ


Bir uzun yoldur hayat, hem seni yorar hem çevrendeki insanları yorar. Tesadüf diye bir şey yoktur hayatta, ama hayat yine de tesadüflerle doludur. İnsanın iradesi dışında olan olaylarla doludur. Emeklikten sonra köy hayaliyle Bahçede uğraşıp yaşlılığa doğru ilerleyen adam. Bir yaz mevsimidir, Köyde kısa sürelide olsa yanlızdır. Bir torununun olduğunu duymuştur, ama hiçte heycanı falan yoktur. Aslında kendisi de bilir duyguların nerde nasıl gelişeceğinin hiç belli olmayacağını. Hayatın Uzun bir serüven olduğunu kendisi de bilir, ama önüdeki işlerinin telaşı içindedir. Bir düzen vermelidir. Bahçesine evine. Emekliliğin tadını köyde çıkartmak için bunlara gerektir çalışmak çabalamak. Bir kaç gün geçer Şehre ilk torununu görmeye gitme ihtiyacını duyar. İlgisiz bir iki gün kalır. Sabah erken kalkar sanki bir şeylere canı sıkındır. Torununu görmek için salona girer. Bir masum bebek uyuyordur. Hani bebeklere melek derler ya gerçekten bir melek. Şair ruhlu adamın yüreğini birden bir merhamet kaplar. Yola gitmesi gerektir, Evinden çıkar. Bindiği arabada yolculuk boyunca Masum bebeğin yüzü gözlerinin içinden hiç ,ama hiç gitmez. Sonra bu merhamet duygusu, Sevgiye dönüşür. Merhamet ve sevgi Etle tırnak olmuştur bu adamın yüreğinde.

Kısa zaman sonra Torunu Köye gelmiştir. Adam torununu kucağından hiç indirmez. Çünkü o bebek hep dedesine bakar, dedesi Torununun kendisine olanan ihtiyacını gözlerinden okur. O gözlerde o ihtiyacı görüp okudukça torununa daha da bağlanır, onu daha da çok sever, ama işte bir uzun acımasız yoldur hayat. Torunu çok ama çok uzaklara gitmesi gerektir. Türkiye'nin öyle bir yeriki. Avrupaya gidip gelmek O ücra köşeye gidip gelmekten kolay olacaktır. Bebeğin annesi çalışan babası çalışan aile bireyleri olduğu için Kısa zaman içinde adam torununun yanına gider. Bir hayli torunuyla iğilenir. Bebek bebekliğinde hep dedesiyle kalır. Biraz büyür Çocuk yaşa gelir Yine dedesi ile beraber oynar Dedesinin ilgisi çocuğun hoşuna gider. Aile bireyleri bir odada dede torun ayrı bir odada. Ne yazık ki hayat yine engebelidir. Dede torun yolları sık sık ayrılmak zorunda kalır. Her ayrılık bir kaç ay sürmektedir. Her ayrılışta torun kendini yerlere atar. Dede gezdiği her yerde göz yaşları içindedir.

BİRDE ÖĞRETMEN

Üç kişinin hakkı,ödenmez gülüm
Bir ana,bir baba,birde öğretmen
Saygızılık yapma,onlara zulüm
Bir ana,bir baba,birde öğretem.

Bir yudumda içeyim badeyi.
Ne ismim kalsın bu şehirde, ne cismim.
Kapısız, penceresiz bir villada
Ne yazar betonsuz, taşsız olsa?
Varsa bir sevenim,
Bir dikili taşa

Parmaklarını tarak etiğin
Hani koklayıp sevdiğin
Hani bin bir emek verdiğin
Hani bir dua okuyanın var mı.

Beli bükük ey kır saçlım

BİRE KAHPELER

çapulcu güruhu tuzağı kurmuş
vatanı istila kararı vermiş
gözünü kırpmadan,halkını vurmuş
Allhtan kormdan,bire kahpeler.

BİR EYLÜL SABAHI

Bir Eylül sabahıydı ayrıldık,
Ağlamaklı olmuştuk ikimiz de.
Sanki her şey susmuştu,
Rüzgâr dinmiş, kuşlar ötmez olmuştu.

BİR FIRTINA GİBİ GELİP GEÇENDE

Hayat zor hayat çekilmez imiş
Ölüm beni gurbette yakalamasın
Cenaze namazım güneşli bir havada kılınsın
Ne çok sovuk ne çok sıcak olsun

Musallaya konacakmış
Buna bir garantin mi var.
Kefenlerde solacakmış
Buna bir garantin mi var.

Ömür gelir geçer boşa

Musallaya konacakmış
Buna bir garantin mi var.
Kefenlerde solacakmış
Buna bir garantin mi var.

Ömür gelir geçer boşa