Başımı kaldırınca farkettim gök mavi imiş reis!
Gam yüklü bakışlarım sarı
Ve rüzgar dağıtırmış puslu bulutları
Bugün kar,toprakla bir başka öpüşüyor
Bu günleri nasıl olsa aşarım,
Bakarım başımın çaresine ben...
Ne yer, ne içerim,nasıl yaşarım,
Bakarım başımın çaresine ben...
Sende gördüm yaraya tuz ekmeyi,
İhtimal dahilinde uslanmadı bulutlar
Sen dahi fevkindeydin yağmurun,ağla hüzün yüzlü kadın!
Hıçkırarak ağla!
Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde
Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine
Uhrevi alemden kutsal davetle,
Hak''kın menziline vardın mı Reis?
Sıktın mı dişini gamla,kasvetle?
Umudu mendile sardın mı Reis?
Musalla taşında nurla yundun mu?
Mevsimsiz gözlerimden bir tek damla akmadı
Ağlamayı unutan gözbebeğim üşüyor
Gökyüzü düşlerime mavilik bırakmadı
Kuşlar kanatsız annem birer birer düşüyor
Susmam lazımdı sustum, varlığım yalan oldu
Ben kabusta çığlığım,hasretim dökülür mü?
Suskunluğum sevdamın kavalıdır unutma!
Perçinlenen iki göz söyle hiç sökülür mü?
Bakışım sevgin ile sıvalıdır unutma!
Vazgeçmek korkaklıktır,diyor musun ki hamlık?
Yalnızlık alın yazın,
---------Acı var doğuşunda…
İntikam soğuk demir,
---------Kan kokan koğuşunda…
Haksızca yatışına,
Saat yirmi dörtde,
Gökyüzüne bıraktığım bütün kuşlar kanatsızdı,
Sana yazdığım bütün mektuplar pulsuz
Kirli sakallarımdan korktum
Ve gözlerini sarhoşken düşürdüm kayıtlarımdan
Oysa ne kadar çocuktum seni koklarken
Uğraşıyor kimle millet,
Türklüğünü sata sata,
Hrant oldu cümle millet,
Affet Bizi Atsız Ata…
Kimliksizler seni bilmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!