Gönülde bir sevdadır,
Çocuksu bir gülüş.
Saklıdır sonsuz derinliklerinde,
Ceylan ürkekliğinde bir aşk
Dolaşırım yanık ezgilerinde,
Yedi telli Lirinden Orpheus’un.
Tenhada afili bir yalnızlık içindeyim
Gidesim var bu şehirden, her şeyden kaçışım.
Sessiz bir çığlık oluyor yüreğim
Duymaz bilmez sağır yürekler.
Sonsuzluğun derinliklerdedir çığlığım
Merhameti sonsuz ağlar
Düşlerim yağmur damlasının içinde bir zerre
Ve kundaktaki bebeğin masumiyeti kadar saf
Bir parça mutluluk ve kardeşlik
Sarılmaktı ön yargısız iksiri
Yere düşen yağmur tanesinin toprakta yaydığı koku,
Yaydığı koku misali sarsaydı kardeşlik kokusu.
Saçının her telinde ne alemler var,
Beni dünyamdan eden.
Saçlarında efsunkâri amber kokusu,
Genzime doluşup sarhoş eden.
Vurdum ardından düşen telinin
Devirmek geliyor
İçimdeki kalıp tutmuş düşünceleri
Devirmek…
İbrahim’i bir kurtuluş misali
Tenhasına sıkışmışım en dipsizinde
Baltalıyorum düşüncesi kirlileri
Dilencisiydim
Bekledim, el açık sabır kapısında yıllarca
Medet eyledim aydınlık veren gözlerinden
Gönüllere akıp, huşu veren gülüşlerinden
Yaşamın gizi saklıdır gülüşünde
Gülüşün, ömre can katan bahar çiçeği
Çocuksu ve masum
Mas mavi düşlerim vardı
Huzurun sonsuzluğuna eriştirir,
İz bırakırdı seven yüreklerde
Kelebek ömürlüymüş bilemedim
Küçücük yüreğindedir derin yaralar
Bağırsa da duyulmaz çığlığı,
Yüreğinden yükselir feryatlar.
Tarifi zor bir acıdır bedeninde
Yaşı, dünyaya doymamış
Vicdanlarda dolanır minicik elleri
Gecelerimin karanlıklarında
Uykusuz,
Gün doğmak bilmez,
Puslu buğulu gecelerimde sen vardın.
Dört duvarlar arasında değil,
Ruhun sırrınadır adımlarım.
Gecenin yalnız yolcusuyum
Yol alırım bilinmezin sonsuzluğunda
Çırılçıplak gerçekliğim düşer gözlerime
Çıldırasıya haykırırım uzak yıldızlara
Gecenin yalnız yolcusuyum
Yalnızlığın sakisinden kafam hafif meşrep
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!