Dağıldı sözler
Ne oldu gördün mü Ey Aşk!
Ayna boş, masa dağınık kaldı
Ne oldu gördün mü Ey Aşk
Hangi mevsim, hangi sabahtı
Geçip gitti anlaşılmadı
Ne büyük hata
Kendi haline bırakmışım dünyayı
Aklı kurcalayan bir eski şarkı
Mızıkanın hep tanındık sesi
Asfalt dökülmemiş yollar
Faytonların gıcırtısı
Ne söylesek boş
İkimize de benzemiyor sonbahar
Ne bende soğuk
Ne de mevsimde gözükaralık
Çıksın idiyse önümüze sabahlar
Öyleyse durma
Tutmasam olmaz adını aklımda
Islaklığını korumak toprağın
Su içmek avuçla
Söz söylemek bir yerde karanlığa
Her kurtuluş gecesinde patlayan
Sen o aynı coşku değil misin?
perdeli yaşamak
açık, gölgeli ve kapalı
çekilin karanlığın tutsakları
gün aşıyor ufuktan
beni kim bağlar bu sokaklarda
hangi çekince durdurur yalnızken
Aşk mı dedin?
Nerde ne zaman
Hangi gemiyle gitmişti
Hatırlasan;
Bırak bize kalan
Aşk adına gidenler olsun
Şiirse bu
Şiir bitmiş olmalı
Kalem yorgun, kitap dolu
Söz bitmiş olmalı
Ancak söz bitince camdan
Taraçadan aşağı ağır
Sakladım seni en derine
Yağmurdan sonra biriken
İlkbahar akşamlarının
vazgeçilmezi yerine..
Kelebek uçan günlerden
Yeşili kaybolmuş bahçelere
Kapanmaz tahta kapılardan
Tozlu yollara
Sür beni
Saçlarımdan şehirlere ırmak
kabul, bu çelişki benim
göğerdim
her eylül hüzmesinde koparak senden
ve inzal
tutunarak hüzün kelepçelerine
indim, yüzüm yere eğik,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!