"Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz."
Kalkıp da seni son gördüğüm yerden,
Bir daha geriye gelmedim Alya.
Hüznümün rotası değişti birden,
Bir daha mâziye dalmadım Alya.
Emrine deryâlar me'mur kıldım da,
Sanma ki bir penâh yok, ölümün ertesinde:
Bir yurt bekliyor bizi, aklın da ötesinde.
Arkası sır kaplı epey cam gördüm,
Daha âdiline denk gelemedim.
Şiirbaz rûhumu çarmıha gerdim,
Çiviyi dilimin üstüne yedim.
Bir şeyler farklı mı, baktığım yerde
Muzlim ile bir kantara kondum gecelerde:
Hicrinle çekiştim, seni kandırdığı yerde.
Sensizlik, ufuktan süregelmiş o koroydu:
Feryâdımı senden de çok ilhâb eden oydu.
Sordum yine bir aynaya endâmını eydi:
Şu koca dağlar üstüme geliyor...
İri kayalar fırlatıyorlar sîneme.
Hâlâ dağdârım
Ve hâlâ noksan...
Bir dönsem
Hîn-i sabâvete,
Bir yiğit vardı vakûr, gönlü bir bağa medfûn.
Güller ona vâbeste; o, papatyaya meftûn.
Ağzı sevdâ bahçesi, seri belâ kokardı.
Gözleri hep kanlıydı, gören ondan korkardı.
Bir oyun ki zâlim ile bir olmuş,
Gönüllere pervâ salmış gidiyor.
Yağmur çamur geze geze kir olmuş,
Toz dumanı siper almış gidiyor.
Gönlüme girdiğin ilk günden sezdim,
Cinâyet cürmüne mâil gözlerin.
Sevdâmı katleden vakâyı çözdüm,
Olay yeri, gönlün; kâtil, gözlerin..
Baktıkça büyümez, hep küçülürdü.
Bir beste demliyorum, o mesrûr gözlerine.
Ezgiler, gülüşünün tûfânında kalıyor.
Ne vakit başka çiçek hayâl etsem yerine,
Çiçekler hayâ edip ertesi gün soluyor.
Hakk râzı gelmedikçe âsumanda nefes mi var?
Rızâya tâlip olmak... Ondan bâkî heves mi var?
Hissetmek ister olsam birkaç melek varlığını,
Bu körpe şehirlerde arayacak kümes mi var?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!