Uğraşıpta kopardığım yüksek dallardaki portakallar gibi
Zıplayıpta erişemediğim zaman tırmandığım o ağaçlarda
Dallar arasında saklanmış bir kuş yuvası gibi gizli
Büyülü bir yol var sanki senle benim aramızda
Nerdeysen farketmez, mesafelerle dolu coğrafyamızda
Birbirimize uzanıpta hiçbirşey beklemeyiz çoğu zaman
Dokunsakta dokunmasakta farketmez bedenlerimize
Bir yanardağ tepesinde kor ateş var gibi yanan
Ordan alınmış kömürler ve atılmış yüreğimize
Korktuklarını yaşarsın ne kadar güçlü olursan ol
Birikse keşke hızla tüm duygularım kumbaraya
Üste üste koyup saklasam sandıklar içinde aşkımı
Bu doldurmak gibi peynirle domatesi ekmek araya
Çağlamış duygularım sanki bir baraj taşkını
Sevdiğin ne varsa çocukken, çukulata yemek gibi
Çamur oldu aynalar viran ruhlar doluştu
Mahşerin ortasında yalnız ruhlar kavuştu
Niceleri sessizdi sakin ve kimsesiz
Uzatınca ellerini ufka belli belirsiz
Gökte güneşe baksam yağmur yağar su olur
Ateiste gönül versem rab der ya, kul olur
Ummanlara dalsam, kurur deniz çöl olur
Bıraktığım çoraklar, gider gitmez göl olur
Kaderimin çarkları dönerde döner, yal olur
Annemle babamın dansettiği bir pistin kenarındayım
Işıltılardan gözlerim kamaşıyor
Nicedir böyle öksüz böyle yalnızlardayım
Hayat bu ara canımı acıtıyor
Müzik yavaş insanlar dans ediyor
Nedir senin görüpte benim göremediğim
Bilemezmiyim hayallere kurulan mezarı
Bir ülke var gördüğüm, o ülke varmadığım
Bir ruh, bir güruh, sensin o Romanın Sezarı
Görmediğin yerleri çok özlediğin oldu mu?
Kazançlarına olduğu kadar kayıplarına da alışkınım hayatın
Bedeliyle yaşıyorum her mağlubiyetimi
Hiç mutlu değilim bu akşam
Uzun zaman olmuş aşk acısı çekmeyeli,
İlk başta tatlı gelse de
Artık hissediyorum kanattığını.
Okumak güzel bir kitabın önsözünü,
Sana bakmak görmek gibi yüzünü
Düşünmek söylediğin her sözünü,
Atmaya benzer kalbindeki hüzünü
Aklının yasakladığı şiirler etrafında
Sen bana yolmuşsun
Mesafeymişsin her gelişimde
Bir var bir yokmuşsun
Masallarını her dinleyişimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!