Gayrı çekilmez oldu ardında deli hasret
Seni çalan sokaklar bilirler mi ahımı
Kefen biçmez sevdaya yüreğimdeki kudret
Elbet bir gün duyarsın bu büyük feryadımı
Gayrı çekilmez oldu ardında deli hasret
Kapımı çalmadan yaktın evimi;
Gönlümü katıksız küle döndürdün.
Suçumu sormadan kırdın kalemi,
Üç günlük ömrümü yele döndürdün.
Şirin suretindi,kandırdı beni.
Kaç defa çekildin benim kanımdan;
Bu bana ettiğin artık söz değil.
Yürekteki ateş aynı köz amma,
Sana bakan gözler aynı göz değil.
Kışı sen getirdin gülizarıma.
Şimdi son bir defa
Başın dikse bak yüzüme
Bak ve söyle
Hangimiz el
Hangimiz yalancı
Bir aşka yeter mi bakışların
Unutuldu! ..
İç çekmeler başladı;
Sayıklamalar...
Yangınlar kudurdu;
İlle de sana yanmalar...
Eski bir aşk seferinden
Neylersin
Tüyleri dökülmüş bir martıya
Nasıl ki yakışıyorsa deniz
Sana da öyle yakışıyor aşk
Ki bu zamanda
Senden başka kimseye gitmiyor
Göğsümde hasretten yediğim kurşun,
Yar dönmeden karı bitmez mi kışın! ..
Gözyaşım kanadına düştü baykuşun;
Bülbül öldü,güller soldu,dal sustu;
Gurbet elde seni anan dil sustu...
Sırtımı yasladım kör bir mezara
Ölümden öte köy var mı bilemem
Bir yasin okunur mu ardımız sıra
Bizden dosta kalan har mı bilemem
Sırlarım dökülür zalim aynadan
Bir yabancı gibi yanıma yaklaşıp önce
Her gidişinin ardından
Issız bir çöldeki yalnız adamın
İlkbaharıydı gözlerimdeki yeşil
Ama çölün ıssız olmasıydı
Aslında saçma olan
Sileceğine takılan kelebek ölüsünü
Rüzgarın savurduğu otobüste
Bir gece yarısı sensizliğim gidecek
Ve sen söyle bana
Yüzünü göremediğim güzel,
Gülüşünden başka neyin var özlenecek! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!