Aynı yıl doğmuşuz,
Birimizin annesi hastalanmış,
Sağlıklı olan ikimizi de emzirmiş,
Biz farkına varmadan,
Süt kardeş olmuşuz.
Heves değil, sevda bendeki,
Düşmüş içime ateşi,
Gördüğüm her zirve çağırdı,
Yazılmışsa alnıma,
İnanmışım kadere,
Hiç kimse çekemese de,
Herkes için dert olsa bile,
Ben çekerim.
70’li yılların başı,
Türkiye’m çalkantılı.
Yükselen sol akım,
Tepki veren sağ,
Olaylar çığ.
Öğrenci ve işçi hareketleri,
Anlatmak ve anlamak…
Kendi memleketinde, yabancı ellerde…
Aynı veya farklı dilde,
Konuşuluyorsa bir mecliste,
Anlam kazanamıyorsa ifade,
Çözüm ve sorun kalır ortada,
Çocuktum,haşarıydım,
Yaşıtlarımla okula başladım.
Bez bir çanta,
Sekiz köşeli pembe bir kalem,
Silgi ve alfabe tüm donanımım.
Nasıl oldu da daha önce hiç görmedim,
Kendi albümlerime koyamadım,
Muhafaza edenlerden öğrenemedim,
Bir sohbet esnasında haberdar oldum,
Hemen görmek istedim,
Kırklı yıllara ait bir fotoğraf bahsettiğim.
Bana hayat verenlere vefa göstermediysem,
Hayat verdiklerim bana bin cefa göstersin.
Kavak yellerine kapılıp ihanetim olduysa,
Kasırgalar, hışmıyla sadakatı öğretsin.
Dünyada yaptıklarımın bedeli,
Arkadaşım Memed’in dedesiydi,
Yaşlı,fakat elden ayaktan daha düşmemiş,
Gözleri zayıflamış,vücudu çökmüş,
Tarla toprak işlerini çoktan çocuklarına devretmiş,
Sadece bir nefesi kalmış,ama bilincini kaybetmemiş,
İstiklal Harbi gazisiydi Gürevin Dede.
İlkokul sıralarında tanıştım ülkemin mozaik yapısıyla,
Arnavut kökenli sıra arkadaşım,
Önümde oturuyor esmer bir roman kız,
Abaza,çerkez,gürcü hepimiz bir sınıfta,
Laz şarkıları öğrendim kısa zamanda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!