Geceler...
Bilmem nasıl tarif etsem seni, ömrümün yarısını çalan geceler.
Mutsuzluğumun müsebbibi, ruhumu daraltan, efkarımın ve hüznünüm en samimi dostu geceler.
Bak başbaşayız ve sen yine daha güçlüsün, azametin karşısında döktüğüm gözyaşların tanığısın
Senden bu derece nefret ederken, seninle başbaşa kalmak nasılda zor.
Seni bu derece sevmezken gündüzü sana feda etmem ne kadar da anlamsız
Düşlerimdeki sınırları bile aşamazken, bitmeyen bekleyişlerim...
Sözcükler boğazında düğümlenirken yürekten haykırışlarım,
Hissiyatımı lisanım tercüme etmiyor dercesine...
Ah ne yazık! gururun kalbine hükmetmiş
Acılar içinde kıvranırken, tüm bedenimin hakimiyim deyişini duyar gibiyim,
Ah ne yazık ! Sana gelişimin önünde hep bir engel ve ne zaman kalkıp gelmeye yeltensem, ya yollar kapanır aşamadığım, ya da gönlün.
Khars köyünün incisiydi Gülizar
Ağacan'ın cevheriydi Gülizar.
On üç yaşına yeni girmişti
Zalim Musa’nın eline düştü gülizar
Manuşak’ın düğününde pembe yanaklı
Nazé’dir zîla vadisinin nadide gülü
Kavalcı Hasan’a kaptırmıştı gönlünü
Hasan ki hem yetim hem garibandı
Aşk-ı hakikati bulan güzel insandı
Naze nehir kıyısında Hasan ile buluşur
Yüreğinde merhamet kalmamış gafil insan!
Sanma fani dünyada hep baki kalacaksın.
Nice sultanlar göçtü, saltanatlar yıkıldı dediklerime inan,
Toprak olduktan sonra özüne döneceksin
Her gün bir koşturmaca her gün ayrı bir telaş,
Bu gecede yanlızım, karanlık ve ben
Seven gönül geceleri hiç unutur mu?
Unut diyorlar bana, yüreğinden söküp at
İstesem de bu gönül hiç unutur mu?
Her anım bir heves, kulağım seste
Yüreğim kanar, aldığım her nefeste
Yarim, can bildiğim sevdiğim,
sesin pek uzak soğuk iklimlerden geldi
Sanki aramızdaki mesafelere mesafeler eklenmiş
Özledim demende bile bir derinlik sezmedim
özledim demen söylenmesi gereken birşeymiş gibi
De bana sevdiğim benden usandın mı yoksa
Derindir yaralarım dökülmez dile
Duymaz çığlıklarımı sevdiğim bile
Gülüşler tebesüm sadece hile
sus derim gönlüme ölüm yakındır
Kanar yüreğim dünden bügüne
Ey karanlık yollarda yürüyen insan !
Günahkar ateşin ve karanlığın esirisin sen.
Toprak ve nurdan yaratıldın, kirletme aziz ruhu
Esaretinden kurtul, gittiğin yoldan et rücu
Mutluyum dediğin yerde, kana susamış beşer
Uzaklığı aştık da sevdiğim, mesafeleri kaldıramadık aradan. Bir kısır döngüdür sana olan özlemim. Tam bitti derken, her an yeniden başlar. Dinmeyen hasretim esir alır bedenimi ve hesap sorar bana sensiz geçirdiğim her an. Bilmem ki adına kader mi demeli sevgili.
Mutluluğu tam yakaladım derken bir hüzün kaplar yüreğimi sevgili. Vefasızlık mı desem yoksa yüreğine hükmedenlere mi kızsam bilemedim sevgili. Bedenimin her zeresinde sen varken fikrinde başkalarının Bilmem ki adına kader mi demeli sevgili.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!