Yüzüm gülerdi benim, kalbim binlerce çiçekler açardı.
Kanatlarım yaralı, mısralarım karanlık kaldı.
Şimdi her gün ölüyorum bir damla kan akıtmadan.
Ben sana vatandım, bayraktım, dokunulmazdım.
Ben sana ölüme koşan 57.Alaydım.
Çanakkale değildim belki ama ömrümü serdim geçilmemek için.
Işık için elektrik bekleyen ampül.
Onu dağ etsin diye yüksekleri sayan kara parçası.
Kahve için su, tatlı için şeker değildim ben sana.
Suya karışan kar gibi sarmaladım heybemde seni.
Olmazsa, olmasın diye durmadım bunca ay.
Sakladım seni bir avuç kalbin içinde.
Kaybetmek bir savaşın esnasında.
Sen de gizliydi, süslüydü mısrasında.
Hicrandan kara, gülsüz bir mezarda.
Ölmek ve yaşamak arasında bir yerde.
Seni anmak gecenin gecesinde.
İdam sehpasında cellatın elinde ölmemekti.
Işık için elektrik bekleyen ampül.
Onu dağ etsin diye yüksekleri sayan kara parçası.
Kahve için su, tatlı için şeker değildim ben sana.
Suya karışan kar gibi sarmaladım heybemde seni.
Olmazsa, olmasın diye durmadım bunca ay.
Sakladım seni bir avuç kalbin içinde.
Bir ıssız sahil kıyısı kasabasıdır aşkın.
Yolcusu vardır hancısı yoktur sevgilim.
Yağmurlu günlerde adını geçirmek.
Sırılsıklam kala kalmaktır orta yerde.
Rüzgarlarda kurulanmaktır seni anmak.
Üşürken yanmaktır.
Cihandır elbet, ruhlar ve kalpler,
Sen cihanı dünya, dünyayı da baki mi sandın?
Cihan göremediklerindir,
Sen fani gördüklerine mi ağladın?
Cihan mülkündür, mülk sahibinindir,
Seni daha ne kadar bekler sandın?
Cebirinle sevdadan söz ediyorsun.
Sevdiğini söylüyorsun.
Vuslattan bahsediyorsun.
Aşıl derdin içindeyken maşukta aşkın içindedir.
Körleşmiş gözlerin matemi görmez.
Kaslarımı güç sanırdım, geç öğrendim.
Aşkını sen sanırdım, şiirdenmiş meğer
Beni anlıyormuş gibi yapma.
Sazım, sözüm şiirdi.
Şiirimden anlamadın sen.
Sesimi bir kez olsun duymadın.
Kelimelerim kalbini acıtmadı.
Bir gün bile gam tutmadı için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!