Ömercik, evin içinde dolaşıp duruyor, büyümeye çalışıyordu. Oğlum diye bağrına basıyordu babası Ömer’i. Her gün yeni oyuncaklar, yeni yeni yemişler alıyordu. Hiç özlem duymuyordu Ömercik, yediği önünde yemediği arkasındaydı. Annesi kızıyordu babasına küçük Ömer’in.--Yapma bey, etme bey. Ömer’ime Sevinecek hiç bir şey bırakmadın. Oğlumu sen yalnızlığa attın. Ama karşısında aldıran bir baba yoktu.
Ömer'in babası her üzülmesinde oğlum diye koşuyordu. Ömer, hiç empati kurma fırsatı bulamıyor, her işini babası yapıyor, hatta ayakkabılarının bağlarını dahi babası bağlıyordu.
Ömer, kendi problemini kendi çözemez oldu. Özgüveni hiç kalmadı. Hoşuna gidiyordu her şeyin hazır olması çocuğun. Ama annesi feryadı figan babadan yardım diliyordu. Ama babasına bir türlü bunu anlatamıyordu.
Büyüdü biraz daha Ömercik, okula gitti. İstiyor diye tablet verdiler eline, işin kolayı buydu. Ömer, arkadaşlarıyla hiç oynayamadı. Arkadaşlık duygusunu hiç tatmadı. Hiç bir şeyi onlarla paylaşamadı. Kurstan etüte gönderdi babası. Aile hayatı hiç olmadı. Ömercik, çocukluğunu hiç yaşayamadı. Babası hep yarış atı gibi koşturdu Ömerciği. Hep komşu çocuklarla mukayese konusu oldu. Ömercik hızla büyüyordu. Küfür etmenin büyümek demek olduğunu empoze ettiler sürekli ona. Bol bol küfür ediyordu Ömercik, babası ona gülüyordu. Kızlardan üstündü Ömercik, babası öyle diyordu. Ömer büyüdükçe Kendi etrafında dünya dönüyor sanıyordu. Sonradan kızlara değer vermeyen biri oldu.
Babası hala "Hangi kızı istersen sana onu alayım" diyor, Ömer de paylaşma diye bir duygu hiç kalmıyordu. Ömer, bir şey yapmadan böylece başıboş, beceriksiz bir genç oldu. Her şeye hazır alıştığı için hep versinler diye bekliyordu. Bir baltaya sap olamadı bizim Ömer, Babası bu dünya da ömrünü doldurdu.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta