Hiçbir şey sonsuza dek sürmez,
Gün gelir, taş bile zamana yenik düşer.
Bugün bana eksik ya da kısa gelen,
Yarın, senin avuçlarından kayar gider.
Aradıktan sonra, mükemmelde kusur olur,
Bu defa çok başka,
Ne içimi dökmeye geldim,
Nede yıldızlarını saymaya,
Ayın umurumda değil,
Ayazın ise üşütmez tenimi,
Karaların korkutmaz,
Ben seni hiç sevemedim dünya,
Yalancı baharların senin olsun,
Bir kez olsun içten gülemedim.
Zevki sefaların sende kalsın.
Vallahi yalan üstüne kurulusun,
Siyahi bir çocuğun,
Uğradığı ırkçı saldırı karşısında,
Çaresizlikten kalakaldığı,
Ruh halinde yaşıyorum hayatı.
Ne karşı tarafın zihnini,
Ne de derimin rengini silebilmem imkansız.
Bu geceyi yine zor sabah eyledim,
Acılara bürünmüş özleminle iç çekerek,
Karanlıkta umutsuzluğuma ağladım,
Unutulmuşluğuma gözyaşı dökerek,
Hep mi gecenin karanlığında düşersin aklıma?
Sonbahar dayandı kapıya,
Fısıldar hüzün şarkılarını.
Gökyüzü buğulanmış,
Huzur veren mavi elbisesini çıkarmış,
Ve sıcacık üfleyen nefesini terk etmiş.
Grileşen parça desenli şalı,
Sus gönlüm,
Yeter ettiğin lafazanlık,
Yeter verdiğin acı.
Hep bir tutarsız hallerdesin,
Bir öyle, bir böylesin,
Sus ki, azıcık ciğerlerim nefeslensin,
Çok şey söylemek istersin de,
Boğazında düğümlenir kelimeler.
Dilin çarpar istemsizce yüreğine,
Yüzüne vurur, çıkmayan lekeler.
Yüce gönül, etmez olur beş para,
İhtiyar delikanlıdır bizim ekmek teknemiz,
Memleketin temel taşıdır TCDD’miz,
Hem yükünü taşır vatanın, milletin,
Hem de hasretleri bitirir trenlerimiz,
Bizler katar ailesinin birer fertleriyiz,
Bu saatten sonra ne dinlerim kimseyi,
Ne savunurum herhangi bir düşünceyi,
Pervasız olup kalınlaştım, ele bıraktım inceyi,
Bilgileri gömdüm toprağa,
Canı yanarmış, tutacak dal ararmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!