Bazen üç düğmemi bir vurdum
Bazen ceketi omzuma astığımda
Bazen taş kalpli oldum
Bazen mendilimde ıslandı, yastığımda
Çıldırmış martı çığlıklarındaki gizem sende kalsın
İki kaşının altındaki mavi gözlerinden öperek
Senden gidiyorum İstanbul
El değmemiş neren kaldı neren sade
Kimsesizlerin kimsesi olmuş Sultan Ahmet
Artık kıyıya çektim sandalımı
Seherde uyuyan sular gibiyim
Mazide bıraktım hırçın yanımı
Şimdi uzaklara dalar gibiyim
Yaşadım aynada gördüm hayali
Gideceksen
Gideceksen ben evde yokken git
Yalnız duvarda asılı resmini götürme
Bırak yerli yerinde o kalsın hayatımızda
Çilingirler peşinde yüreğimin
Ne duruyorsun aç açabilirsen
Bilesin artık senin peşimdeyim
Saklan, yada kaç, kaça bilirsen
En umulmadık yerde bulurum
Benim gönlüme sevgi sığmaz derdin
Sığdıramadın el olup gittin yar
Hep vefasız poyraz gibi eserdin
Eserdin de yel olup gittin yar
Hatırlayamaz oldum ben ismini
Gözleri kör edercesine
Karanlık çöktü
Karanlığı ikiye böldü
Duvara mızrak gibi saplandı gözlerim
Duman altı olmuş odamda
Yıldızları siyaha boyadılar sanki sayamadım
Yatağım bozulmamışsa,
Uyumadın mı diye sorma anne,
İlk horozlar ötecekse birazdan, neyleyim
Gözlerim nemlenmişse,
Ağladın mı diye de sorma anne.
Hayaller benimdir,
Kimseye vermem
Çok şey istemedim hayattan
Okul yıllarımı özlüyorsam
Ve soranlara yaşımı küçültüp söylüyorsam
Bu hayat geçmiştir benden
GİZL GİZLİ
İki dal çiçeğiz aynı bahçede açan
Diken bitmesin aramızda
Görmesin bizi ağzın bahçıvan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!