Ben yaşadım, evet, hatırlıyorum
Kuşlar ölüyordu, göğün yüzünde
Ölü kuş sesiyle doldu Erzurum
Gün karardı her bir kuş öldüğünde
Ben yaşadım, evet, hatırlıyorum
Yaz değil de sanki bir kış gibiydi.
Haziran, şubata dönmüş gibiydi.
Önce gözlerini aldılar benden
Göğe kan damladı, bulutlarından
Guruba kızılllık armağan senden
Ölü doğmuş gibi umutlarından
Önce gözlerini aldılar benden
Uyanıktım, ancak bir düş gibiydi
Yıldızlar, ufalmış, sönmüş gibiydi.
Ayakların nasıl gitti, bir bilsen
Ardında beliren yer kırığını
Uzaklaşıp gözden kaybolunca sen
Duyurdular şehre ayrılığını
Ayakların nasıl gitti, bir bilsen
Kanatları kırık bir kuş gibiydi
Aşığın, toprağa sinmiş gibiydi.
Gölgeni yağmura bırakıp gittin
Altında kırmızı hoş bir araba
Bir ardına baktın bir akıp gittin
Kalanın günahı neydi acaba
Gölgeni yağmura bırakıp gittin
Gördüm, yüreğini, yanmış gibiydi
Ahu gözlerin ıslanmış gibiydi.
Son bakışını da alıp gitseydin
Öldürene kadar süzdün ya hani...
Bari namazını kılıp gitseydin
Madem gidecektin, ne vardı yani
Son bakışını da alıp gitseydin
Gidişin, laneti anmış gibiydi
Tarlada başaklar yanmış gibiydi
Zaptedildi şehir kuşatılmadan
Yıktın ellerinle surları bir bir
Yaşanılasılar yaşatılmadan
En son şiirini yazmadan şair
Zaptedildi şehir kuşatılmadan
Ve sükut... Hararet dinmiş gibiydi
Çakallar aslanı yenmiş gibiydi
Kayıt Tarihi : 29.10.2020 00:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!