Ses yoktu,
Renk yoktu başlangıçta.
Benim gibi yalnızlığı bilen
Yalnızca bir Tanrı vardı,
Ve bir tek söz vardı önceleri.
Kelimeler güçlüdür.
Sevdalar da öyle.
Sonra; “Ol” dedi.
Evrenin ulu mimarı.
Bir tek sözcük yetiverdi.
Resim oluştu, heykel oluştu.
Ateş oluştu, gül oluştu,
Bülbül oluştu, sevda oluştu.
Sözcükler ard arda dizilip,
Şiir oluştu.
Hareketlendi her biri
Müzik oluştu.
“Adem” denilen
Yokluk aynasına baktı sonraTanrı
Sen yansıdın, ben yansıdım.
Biz bir tek varlıktık oysa
Bu bakışla binlere bölündük.
Ayrı gayrı bilmezken
Sen olduk, ben olduk.
Sevmek istedik, sarılmak istedik;
Sorguladık yaşamı
Aşkı öğrendik, nefreti öğrendik
Hasreti öğrendik, acıyı öğrendik.
Her birini
Bir diğerinin uzantısı bildik.
Yalnız su mu boğar, ateş mi yakar?
Gönlüne bir kor gibi düşen aşk ile
Hıçkırık boğar, sevda yakar.
(İstanbul,18.05.2002)
Mustafa Süreyya SezginKayıt Tarihi : 18.5.2002 22:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!