Rota oldu bizlere, şu ukbanın yolları,
Hangi yöne yönelsen, sonda ona dönersin!
Gitmem diye dünya’ya dolasan da kolları,
Bir gün tahta at ile o çukura inersin!
Yazmış mevla alnına, itirazın beş para,
Gökten emir inende, kayıtlanır dil, ayak.
Ya gülersin o anda, ya olursun kapkara,
Hayat denen besteye, ölüm olur son uyak!
Gelir keşif kolları! Mevt gelmeden cihana!
Alametler vücutta, başlar vatan tutmaya.
En sonunda bir ağrı, oluverir bahane,
Dost, akraba başında, başlar matem tutmaya.
Önce kara saçlara, aklar düşer aldırmaz!
Ya setreder boyayla, ya gözleri alışır.
Eklemlere yerleşen ağrı, sızı güldürmez,
Çuval, çuval ilaçla, tedaviye çalışır!
Kırışıklar doldurur, gül yüzünü kırkında,
Her bakışta aynaya, gerçekleri ders verir.
Yaş elliyi geçince, olur ancak farkında,
Yolculuktan gafilse, tepkisini ters verir!
Gelir ardı ardına, gerdirmeler, masajlar,
Varsa biraz birikim, doktorlara harcanır.
Ehl-i iman olana, mürşit olur mesajlar,
Atar üstten gafleti, müteyakkız davranır!
Demek hayat fanidir, yönelmeli bekaya!
O upuzun yol için, yapılmalı hazırlık.
Arif olan şevk duyar, Rabbi ile likaya,
Şu sonsuzluk yolunda, yapsa resul nazırlık.
Cihat ŞAHİN
06.09.2009-İZMİR
Kayıt Tarihi : 6.9.2009 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!