Ölümsüzlük Mahkûmu Şiiri - Şair Lavitabella

Şair Lavitabella
31

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ölümsüzlük Mahkûmu

Sürüklenişimi izliyordum.
Sağlam bastığını sandığım ayaklarımın bileklerimden söküldüğünü
topraktan yavaşça çözüldüğünü hissediyordum.

Rüzgâr tam üzerime esiyordu, karşısında bir yaprağı andırıyordum,
hışırtıları çığlıkları olan.
Rüzgârın her dokunuşunda zerre zerre çığlıklar boşaltıyordum.
Her boşalımda zayıflığa doğru bir ilerleyiş…
Bedenimin ağırlık merkezi şaştı tıpkı beynimin karmaşası gibi.
Artık hissedemiyorum,
dokularım çoktan söküldü hücrelerimin çığlıkları bunlar.

Ben rüzgâra yeniliyor muyum yoksa?
Bastığım yerde koca çukur açan ben
nice fırtınalar arasında dimdik durmayı başarmış ben şu hafif esintide mi ufalanıyorum?
Son geldiğim nokta: düşünemiyorum, hissedemiyorum…
Evet, ben parçalanıyorum
sökülüyorum topraktan, bu hayattan, değerlerimden, duygularımdan…
Benimle birlikte var olan her şeyimi rüzgâra vermişim.
Ve ben diye bir şey bırakmamışım.
Gücüm yok artık ayakta durmaya,
Gücüm son nefesini verdi ve yıkıldım.
Ayağımın altında destekçim toprağa nihayet tüm benliğimi gömdüm
Hissiz ruhsuz alt tarafı taş olan taşların altındayım şimdi.

Artık hissedebiliyorum ama yok oluşumu bu sefer.
Ezile ezile çürüyüşümü hissediyorum,
Ama bedenimde değil yalnızca ruhumda olarak.
Ruhumu hiçbir rüzgâr ufalayamaz,
hiçbir taş ezemez,
hiçbir varlık çürütemez biliyorum.
Kendi ellerimle karanlığa hapsettiğim
ruhum sonsuzluk yolunda iniltileriyle var olacak bundan sonra.
Ölümlülük iksiri arayacak ebediyen.
Ölememenin bıçaklarıyla an be an deşilecek.
Ruhumun infazı bu an, artık ölümsüzlük mahkumu

Şair Lavitabella
Kayıt Tarihi : 27.4.2009 00:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hêbûn Mêrxas
    Hêbûn Mêrxas

    enteresan bir şiir çok hoş...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Şair Lavitabella