Şehirde hüzün var.
Mateme bürünmüş bir adamın çığlığıdır kulaklarını çınlatan.
Eceli yolda sevdamın. Ve başını bekliyorum kaybetmeye korktuğum düşlerimin.
Gitmek kalmayı istemekti gözlerinden. Ömür boyu sürdürebilmekti sevdayı bizde.
Oysa bir kelebeğin soluğuna sığdırmışız aşkın ömrünü.
Yeşiline düş kurduğumuz resmin üzerine ayrılığı karaladın.
Tualimizden kaçtı tüm renkler. Ve sadece iki renk yaşatabildik içimizde.
Koyu siyah ve yalancı bir beyaz.
Sen kabusları boyadığın sahte beyazları al ve git artık.
Bana kalsın karalar, siyah dahada bir yakışır hüznüme.
Uzun uzun bak şimdi hayatına. Her bir santiminden kanaya kanaya geçtim.
Ceplerime doldurduğum kırılgan umutlarımı kaybettim giderken.
Ve kalbimin yamalı köşesinden amansız bir ayrılığa kaçtın sen.
Gözlerine mil çekilmiş yarınlara doğru koşarken boşluğuna yuvarlandım.
Soluksuz bir ağlayış kapladı evreni.
Hadi gücün yetiyorsa sustur yitirdiklerine çağlayan seli.
Bak düştüm, içim acıdı. Dindirsene küle çeviren ateşini.
Sen iyisimi bir ölüm boyu git benden.
Faili meçhul kalayım, failim meşru ol bende...
Ardı ardına silinip gidiyor içinde sen olan günceler.
Manasız kelimeler dizildi seni düşümeye yeltenen aklıma.
Bir bıçak kesiği gibi saplandın kalbime, sonra yırtarak sinemi çekip gittin.
Kalbim kanadı, izin bâki kaldı ömrümde.
Utanılası bir yarayı utanmadan taşıyorum.
Öyle ya; aşktan ölmenin Habil'liğini, öldürenin Kabil'liğinden biliyorum.
Ve şimdi bıraktığın yangın köze döndü, kül rüzgara karıştı.
Savurdum içimin kıyılarına bulaşmış senliği.
İşte şurada, ömre yürüdüğümüz yıldız dolusu bir sahrada
Seni hatırlatan bir gidişin ayak izlerini yok etti hazan yeli.
Biçare gecelerimin sabahsızlığı kâr kaldı yanıma.
Sen şimdi beyazlarınla sahte mutluluklar çizerken
Ben senden arta kalan mutluluk kalıntılarımı siyaha boyuyorum.
Ki onlarıda çok görüp, bir hiçe sürüklemesin serabın.
Apansız çekip gidiyorum artık varolduğun her yerden.
Olacaksa bu hayatın en ufak zerresinde dahi senden bir iz,
Bilki gözlerinden firar etmiş bir can çekemez bunca gafleti.
Ve ölüm denen göçün kervanına takıldım, gözleri ecel bakan yârin hayaliyle.
Bir makber dolusu huzura gömüldüm, kalp istirahatte.
Taaki, Münker ruhuma seni soruncaya kadar...
Kayıt Tarihi : 4.9.2015 10:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!