utanç çehresi yüzlerimiz
ne olur artık uyan kadın!
acılar nakış olmuş işleniyor kalbine,
ölümün duygularıma vurmuş..
sen!
gülüp geçme,
ölüme randevu verme kadın...
yasaklar günahlar senin için uydurulmuş,
muhabbetin yükü sende
yırtıcı kuşlar gibi koruyorsun seni öldüreni
sevgiyi,aşkı, gururu,kini, ölümünü saklayan sen!..
uzanılmayan bir ışıksın
söndürülmek istenen...
gör, içimizde nihayetsiz korku
sen uyanırsan son bulur..
ölüme randevu verme kadın!..
ben devletim,
ben erk im,
sana kıyan oel benim.
doğurduğun suçluyum ben
nefes alıp verirken, zoraki fiğanında
ana, yar, sevgili olarak özümsememiş sin kendini
ürpertili korkunç ölümler,
bırakmıyor yakanı
ölüme randevu verme kadın!
vicdanı azap olarak taşıma
sana tanrı dendiğini biliyorum..
haykır ulamanın yüzüne,
sen, sendekini bil..
kutsalığını koru
göklerin kudretine bürün
gerçekler seni özgürleştirir
kutsal varlıksın
korkma haykır
okşayıp seven yürek sende
ölüme randevu verme kadın!..
derinliklerin arasında saklı incisin
kirpikleriyin arasında nem olmasın..
cesaretli ol yüzün gülsün,
kurtlar, çakallar,kayalıklarda pusuda uluyor...
yahya bozkuş
23/08/2019
ankara
1
Yahya Bozkuş
Kayıt Tarihi : 25.8.2019 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!