Karardı zaman.
Tarih başka bir coğrafyadaydı.
Ve başka bir kente göçtü,
ülkemin umut mimarları.
Eş sesli bir solukla, sustu ölüm.
Geriye toz duman içinde,
yeri belli olmayan mezarlar kaldı.
-ne diyordu burda şair in
okuyucudan aldığı intikam,
kemiklerinin sızısı kaldı.
Mezopatamya kılıklı cesetler
sonra da esmer hüzünler kaldı.
Gözlerimse hangi acıya seslense,
ağıt çiziyorum şiirime.
Keşmekeş bir yaradır anadolu.
En güneyi kanar durur içimde.
Söz biter, toprak canlanır.
Toprak, insan olur.
Şair dilsiz, anlatır durur.
Kağıt kaleme küs.
Tarih başka bir coğrafya.
Güneşin doğudan doğduğuna kızarcasına,
yüzümün esmerliğine kızarcasına,
dilimin dönmemesine kızarcasına,
yani kısacası mazeret ararcasına,
öldürüldüm.
Ve kimse duymadı.
Ve kimseye kızmadım.
Güldüm.
İnsan ölürken güler mi?
Güldüm.
Ölürcesine tüm insalığımla,
tüm insanlar adına ölürken,
hemde bir hiç uğruna,
güldüm.
Dudaklarımdan mutluluk süzüldü,
Mardine,Sivasa,Maraşa...
Kayıt Tarihi : 27.4.2012 04:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!