- Ölüme Beş Kala / Bir İstanbul Düşü Şii ...

Rengin Alacaatlı
100

ŞİİR


10

TAKİPÇİ



ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ


Yıllar, yıllar öncesinden bir öykü dolanıyor yüreğimize, onlar gibi olamamak mı yoksa onların makûs talihi mi bizi çeken. Sen, ey sevgili, Leandros’u yaşatan benliğimde, bu sen değilsin. Şimdi bana anlatabilir misin gerçeği? Kumsaldaki o tepede sana bırakmıştım gözlerimi, al getir onları geri. Yaz bitiyor, kapımızda güz bekliyor hırçın ve umursamaz rüzgârlarıyla dökmek için yapraklarımızı. Biz, yine de denize çevirelim yüzümüzü. Denizler mücadeledir, denizler aşktır, denizler sonsuzluktur. Sona çok az kaldı desem, bundan başka şansımız yok desem, ben her gece sevdanın ateşini senin için yakıyorum hala desem, bana geri verebilir misin ömrümü? Şimdi ne kadar birikmiş özlem varsa koy bavuluna. O şehir, bu şehir bırak kalsın arkada, hepsi bir İstanbul etmez nasılsa…

Tamamını Oku
  • Doğa Deniz
    Doğa Deniz 31.08.2008 - 11:55

    Birkez daha okudum sindire sindire müziğin sesi açık kulaklıkla dua ettim ev sakinleri yok yanımda .. gözlerimde yaş okurken doldu dolu ve ben bıraktım gözyaşlarımı . kardeşim bu kadar mı güzel yazılır şiir bu kadar mı dokunur dedim yine sonbaharın ilk hüzün şiiri ve gözde yaş yürek buruk ölüme beş kala bu şarkı yazdım sana sakın dinlersen ağlama diyor ama ağla der gibi .. bilmiyorum ya çok etkilendim harika sözler kelmeler çok etkili çok bam telime dokunan cinsden hel hele deniz denizle ilgilii yazzdıkların özellikle güçlü kaleminden anlatımın o kadar güzel ki ..
    ya ben nasıl çıkacağım bu bahçeden şimdi dur bir kez daha okuyayım birde cigara nasılsa yarın ramazan sigaraya da veda edeceğiz .. olsun bir kez daha okuyacağım .Tebrikler Rengin . belkide böyle bir güzelliğe ihtiyaç vardı bünyede ağlasamda iyi geldi arkadaşım .. bir kaç damla gözyaşı yüreğimi rahatlattı
    sana aşk olsun diyecem hep aşk olsun .. :)
    Başarılarının devamını diliyorum..İyi ki varsınız iyi ki bu kadar güzel yürek sesleri geliyor dizlere bizlerde nasibimizi alıyoruz her bir kelimeden ..

    Cevap Yaz
  • Ayhan Hız
    Ayhan Hız 31.08.2008 - 11:46

    Çok güzel,bir o kadar da başarılı..kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Doğa Deniz
    Doğa Deniz 31.08.2008 - 11:39


    ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ


    Yıllar, yıllar öncesinden bir öykü dolanıyor yüreğimize, onlar gibi olamamak mı yoksa onların makûs talihi mi bizi çeken. Sen, ey sevgili, Leandros’u yaşatan benliğimde, bu sen değilsin. Şimdi bana anlatabilir misin gerçeği? Kumsaldaki o tepede sana bırakmıştım gözlerimi, al getir onları geri. Yaz bitiyor, kapımızda güz bekliyor hırçın ve umursamaz rüzgârlarıyla dökmek için yapraklarımızı. Biz, yine de denize çevirelim yüzümüzü. Denizler mücadeledir, denizler aşktır, denizler sonsuzluktur. Sona çok az kaldı desem, bundan başka şansımız yok desem, ben her gece sevdanın ateşini senin için yakıyorum hala desem, bana geri verebilir misin ömrümü? Şimdi ne kadar birikmiş özlem varsa koy bavuluna. O şehir, bu şehir bırak kalsın arkada, hepsi bir İstanbul etmez nasılsa…


    Büyükada vapurunda
    İstanbul’u ser ayaklarıma
    köpüklerle yaz ismimi
    bir yanımız Boğaz
    bir yanımız aşk
    ama dur
    önce öp beni
    daha önce hiç öpülmemiş gibi
    öyküler kıskanır nasılsa


    Acılarımı dindirecek bu yolculuğu son kez yapıyorum. Bu son gidiş, artık dönmek yok. Aşk, en çok İstanbul’a yakışır derler ya orada buluşmalıyız seninle, İstanbul’da aşka yakışmalıyız. Ağrılarımızı azgın sularına, kırgınlıklarımızı sert rüzgârına, sevdamızı heybetli siluetine asmalı, Hisar’da arzumuzu yakmalıyız. Yaz poyrazlarına tutulmuş ağaçlar gibi bedenim, sıla gibi tütüyor özlemin ruhumda. Dün ayrılmışız gibi öpüşlerin tenimde, bakışların benliğimde, yüreğin ruhumda, bilmiyorsun. Uçuk dudaklarına her gün ellerinle dokunduğunda, gölgesi çatıya düşmüş boş evlerin yansıması sokulur yüreğine. Oysa bütün umutların güllerle donatılı fidanları her sabah taze sulara muhtaç bir ömür dalıdır. Kırağılarla katılaşan saçlarımızda ve göğsümüzdeki sevinç çalımlarında gemsiz atlar gibi doru aşklara yürümeliyiz. Hepimiz, infazı yüreğimizde taşıyan canlılarız aslında.


    yaşanmışlığın kokusu sinmiş sokaklarda
    sakallarında sararmış hüzünler
    ellerinde gizli bir anahtar
    tarihin oymalı cumbalarında
    nal sesleri açsın kapıyı
    sarıl bana öp bir daha
    çıtır ekmek, domates, peynir
    demli çayımız da varsa
    öğlen olur nasılsa


    Çizgileri derinleşmiş yüzün avuçlarımda, gözlerinden akan kızgın lavları yutuyorum. Kavga kıyamet kuşatsa da sessizce bu koca şehri, dinle yüreğimin iniltisini, sana seslenen. Martı gagasına iliştirdiğim bir yudum nefesim kaldı onu da sana vermeye hazırım, bilmiyorsun. Her mevsim, yeni bir umudun kanayan toprağı olsa da, nice sevgililerin bu uğurda gözleri açık gitse de, sendeki yürek sevdamı taşır, aç göğsünü aşkın rüzgarlarına.


    Kalamış marinada demirli teknemiz
    gözlerinde pupa yelken
    sözlerimde vira bismillah
    aldırma sıcağa soy içinde ne varsa
    atladık mı serin sulara
    kapılırız dip dalgalara
    yedi tepenin rüzgarları yıkar nasılsa


    Bu yalnızlık atlasında çürük kanatlı pencerelerden baktıkça hayata, süzgün bir ayın ışığı sızar yine de içimize. Öpülmeye, koklanmaya hasret karanfiller gibi demirlenmiş bir yüreğin örsünde nice sevdalar işlenir, istersen. Kapatma, sevdayla yıkanan gönlünün şiir pencerelerini, öfkelerini yağmurumla yıka. Dinle bak, usulca geceyi giyiyor şehir, kuleye gitmeli, ışığı yakmalıyız onca sevdalıya. Aşk kokulu nefesimizle karışırken tuzumuz terimize yedi tepe ağlamalı, İstanbul’u sarmalı nabzımız. Dalgalar teslim ederken Leandros’u, depremlere gebe faylar kırılmalı bin yerinden ve ben senin kollarında ölüme beş kala gülümsemeliyim.


    Üsküdar’da kısa bir mola
    Mihrimah sultandan
    kallavi kahvesi yanında
    sahaflara da uğramalı
    aşkın kitabesi olmalı
    başucumuzda
    sevişirken Boğaz’da
    haydi şimdi öp beni doya doya
    ölüme beş var nasılsa



    …/ Şiirim beni bekliyor oysa ben bir sigara yakıp karanlık suların gölgesinde gizleniyorum. Efkâr mı geceye, yoksa ben mi efkâra yakışıyorum. Balkonumda azgın dalgaların sesini duymak istiyorum, vurdukça kıyıya sıçrasın yüreğim. Denizliklerde kandillerin titrek ışığından başka gecenin sessizliği var. Haydi diyorum, haydi... Deniz benim için çakıl taşı bırakıyor kıyıya ve usulca çekiyor dalgasını. Ben kokusunu içime çekmek istiyorum, rüzgârlarım uzak, tuzak olur sana diyor. Kıyı ben, kum tanesi ben, kuşlar ben… Kolay mı ölümsüz bir sevdayı kucağında ölümüne taşımak, göğüs germek tüm hükümlere ve hala inadına, inadına, inadına sevmek.


    RENGİN ALACAATLI


    Rengin Alacaatlı


    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

    Bu şiirin hikayesi:

    yagmurlubirgun - olume 5 kala



    Kızkulesi ile ilgili anlatılan ilk hikâye; Ovidius'un kaydettiği bir aşk hikâyesidir. Hero ile Leandros adlı iki gencin hüzünlü aşkını anlatan bu hikâye, Hero'nun kuleden ayrılmasıyla başlar. Hero, Afrodit'in rahibelerindendir ve aşka yasaklıdır. Yıllar sonra Afrodit'in tapınağında yapılan bir törene katılmak için kuleden ayrılır ve orada Leandros ile karşılaşır. Birbirine aşık olan iki genç, Leandros'un gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar. Kızkulesi her gece iki gencin gizli aşkına ve yasak sevişmelerine tanıklık eder. Leandros'un yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde Hero'nun yaktığı sevda ateşinin feneri söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros, Boğaz’ın sularına gömülür. Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi'nden Boğaz’ın sularına bırakır.
    *********
    Ay dayanamayacağım valla yüreğimi anlatıyım harikasın RENGİN diye bağırıyor :) ayrıca (Rengin hitabımı lütfen ukalalık diye alma olur mu? içimden öyle geliyor da yazıyorum . biliyorum çok az zaman oldu senin şiirlerinle buluşalı ama olsun işte bende yürek ne derse öyle çıkar kelimeler kusuruma bakma emi )
    Sabah sabah bu ne güzellik nasıl içime içime işledi her kelime her söz ayrım da yapamıyorum her biri bir biri il e öyle bütünleşmiş ki senden çok şey öğreneceğim .. çok mutluyum ya nasıl desem yürek bu kadar mı güzel okunur senin onun benim yürek hiç fark etmez ama kendimden o kadar çok şey buldum ki .!mühüm olan bu sanırım ..
    Kutluyorum canım o güzel yüreğini kutluyorum teşekkürler ediyorum emek verilmiş bu güzellik için her bir karesi filim gibi geldi .. yorumları okumadım bu ilk yürek sesim bir kez daha okuyacağım kısmet olursa
    müzikle muhteşem olmuş!
    Tebrikler, tebrikler, tebrikler ..
    Tam puan +ant
    Duyarlı yüreğine sevgiler

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan 31.08.2008 - 11:26

    İtiraf etmeliyim ki sabahıma düşen Özgün bir denemeydi.Etkisi derin oldu.Bu yüzden olsa gerek,birkaç kez okudum.
    Kurgulanışı itibariyle iki ayrık anlatı birbiriyle lirizmide yarış edercesine vuruşuyor;öte yandan da kendi doğal çelişkilerini unutarak bu söz büyüsünün tamamlanması için paylarına düşeni yapıyorlar.Baştan sona şiirselliğin kuşatması altındaki bu yazınsal ayrıcalığı olan çalışmayı okurken Batı mitolojisinin düşlemlerimizi altüst eden dramatik söylencesiyle Doğu kültürünün sevisel duyumsayışlarının büyüsünü algıladım.
    İstanbul merkezli;O'nun kare kare bütün coğrafyalarına yayılan sevginin ;derine sesleyen,derinden sesleyen bu melodisini dinlerken ''Eski alemlerin sarhoşluğu'' nüksetti ,kendimden geçtim.
    Yazınsal görkemi kadar,düşlem kurmacası,biçemi apayrı bir özgünlüğü barındıran bu çalışmadan dolayı Sayın ALACAATLI'yı tebrikliyorum.

    Cevap Yaz
  • Selami Tıraşlar Elazığ
    Selami Tıraşlar Elazığ 31.08.2008 - 11:18

    Bir anadolu insanı olarak çok geldiğim şehirdir İstanbul şuna inanıyorum her yeri aşka çağırıyor insanı ve bunu gayet güzel anlatmışssınız aşkı cok iyi bilen ve yaşayan bir şair oldugunuzu öykü ve şiirlerle anlatmışssınız sizi kutluyorum saygılarımı sunuyorum efendım

    selami

    Cevap Yaz
  • Ebru Ertaş
    Ebru Ertaş 31.08.2008 - 10:21

    inadına sevmek...çok güzel bir çalışma olmuş istanbul zaten aşk şehri...tebrik ediyorum

    Cevap Yaz
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir 31.08.2008 - 10:21

    şiirin her zamanki gibi şaheser ...ben çok zevk alarak sindire sindire okuyorum çalışmalarını ..sevgili rengin hikayesi bölümüde gerçekten klasik hikaye ne aşklar yaşanmış deyilmi.....sevgiyle
    müzeyyen başkır

    Cevap Yaz
  • Cengiz Çetik
    Cengiz Çetik 31.08.2008 - 09:11

    ne kadar güçlü bir anlatım...istabul içinde bir istanbulu yaşamak gibi..aşk içinde bir aşkı yaşamak gibi...derinden bir hisle yazının içinde bu duyguyu sonuna kadar götürmek zordur. bunu başarabilmek de bir yetenektir. bir yazının başından sonuna karad okuyucuyu sürüklemek ve tutmayı başarabilmek, ancak o duyguyu hissederek yazmakla olur. finalin son cülesini de beğendim.

    Kolay mı ölümsüz bir sevdayı kucağında ölümüne taşımak, göğüs germek tüm hükümlere ve hala inadına, inadına, inadına sevmek.

    gerçekten işiirler iç içe bir güzel anlatım. kutlarım...sevgiler ve saygılar şiir yüreğe...

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Sığırtmaç
    Hüseyin Sığırtmaç 31.08.2008 - 09:07

    Her yönüyle harikaydı. Kutlarım Sevgili Arkadaşım. Güzellikleriniz bir ömür olsun. Sevgiler, saygılar.

    Cevap Yaz
  • Sabriye Babaoğlu
    Sabriye Babaoğlu 31.08.2008 - 07:35

    hangi sözün sesine cvp verebilsemde sohbetler etsem zülalce bildiğim bu yürekle....bu nasıl bir etki ki beni size sürükledi sayın şaire!! kelimelerin bittiği susluğun içine dizelerinizin düştüğü yerdeyim...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta