(...)
Olduğum yerden adamın kıllı sırtının kasılmalarını görmek, midemi bulandırıyordu. En ufak hareketiyle, tüyleriyle birlikte bütün sırt kasları, mezardan leş çıkarmak için toprağı eşeleyen bir sırtlanınki gibi tiksindirici şekiller alıyordu. Kaldı ki, gözlerimi kapadığımda da onu görebiliyordum. Altında şapşalca gülümseyen nesneye bir şeyler yapıp duruyor ve hırlıyordu. Yüzünü aniden bana dönüp, dişlerindeki kurumuş kanla, toprak karışımının salyalarıyla ıslanmasından sümük kıvamına gelmiş ve ağzının etrafından sızan iğrenç sıvıyı yalayarak bana gülümseyecek diye çılgınca korkuyordum. Hırıltılar, geçmek bilmeyen anlar boyunca çoğalıp, kulaklarımı acıtan bir çınlamaya dönüşüyordu. Görünmeyen birileri etlerimi lime lime koparıp, yiyordu. Bunu bedenimin her zerresindeki sızıdan anlıyordum. Burada, neresi olduğunu bilmediğim burada, sesleri çoğaltan bir düzenek olmalıydı! Aykırı bir çiçek gibi yataklara yaban, ürkek bir kadını hapsettikleri hücre ya da benzeri bir yer de olabilirdi. Ona acı vermek için ne gerekiyorsa hazırlanmıştı sanki. Cümle alemin zevk aldığı bir “ şeyden “ acı duyan o kadın, cezayı fazlasıyla hak ediyordu!
(...)
Ölüm Kuryeleri romanımdan alıntıdır.
Kayıt Tarihi : 13.1.2012 14:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Seher Duman](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/01/13/olum-kuryeleri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!