Ölüm Kurşun Ucunda Şiiri - Osman Öcal

Osman Öcal
730

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Ölüm Kurşun Ucunda

Kaşıdıkça kanayan oynadığım siğili
İster miş’li zaman say ister isen di’li
Belki gelecek zaman sonu zorlu bir tünel
Her taşı yontulanmış yanağında şarapnel
Soyunmuş sözcüklerle koyduğumuz son tanı
Mutlak çöker her çatı bel verirken hezanı

Mısralar arasında yol alırken geçmişe
Yuva yaptı dilime dağlar kızı kevaşe
İhanetin çocuğu basamaksız merdiven
Boğularak dibinden kesilecek kangren
Ve ayrılık türküsü bir gevşeme mirası
Beslenirken canımdan bitmiyor ihtirası

Derinlere dayanıp mayalanan yapılar
Taze virüs doğurdu aralanan kapılar
Ray döşedi yoluna inişi kargın kıldı
Emzirilen pireyi ruhuna sargın kıldı
Güvenceli bir vagon koyuverdi sefere
Çekme sisin altında bayrak açtı kefere
Kamış suyu içerek ferahlarken marazî
Utanç duydu tartmaktan adaletsiz terazi
Yeniden dizilirken yıkılmış olan dalya
Güvercin kanadında sıralandı madalya
El vuranın ellisi çadır kurup balkona
Ağyara sevdalanıp katar olan vagona
Hücrelerse hümanist ninnisi kanlı keleş
Ölüm kurşun ucunda kıyasıya bir güreş

Çöreklenip sırtıma yuva yaptı keneler
Bir sultanlık keyfine akar iken seneler
Tura fistan giyindi ustasının yamağı
Diline dokunandan tat bulurken damağı
Zılgıtlara nem oldu dertlerinden davacı
Yavrulara yem buldu ibibiğin anacı

Birbirini çiğnerken nal kıran deli taylar
Pay almaya kemikten dolup taştı saraylar
Birer birer söküldü ciğerimden dikişler
Günlük cümbüşe daldı ökse kuran rüküşler
Şerefsizin şerefi ve ayyaş meyhaneler
Sokaklarda üs kurdu ruhsatsız kerhaneler

Kuyruğunu kaldırıp indirmeyen kefilsiz
Gölgeme ayak attı nesli hansız nesilsiz
Belenmekten usandım eğrisi doğrusuyla
Geçmişimi sırladı bir kahpe kurusuyla

Çıkılan ezik yolun durakalıp hanında
Nice beden büyüttü bir bedenin canında
Her birine ruh verip meydanlarda üfledi
Bindirip uyuz ata kaz dağına dehledi
Bir ibadet sayarak nedenini niçini
İkiyüzlü esterler dışa vurdu içini
Haysiyetim şerefim varlığımın manası
Sen gökteysen var olur anaların anası
Kullanılan bez gibi çöpe düştü namusum
Kaldırmıyor bu kini ne yüreğim ne usum

İçerim kazan gibi çarkı dönen bir savaş
Görmüyorsan gör artık uyan bre arkadaş
Devleştikçe devleşir derunumda fırtına
Pusatlanıp oturmuş ala kısrak sırtına
Ongunu deli yürek davası özgün dava
Ne yılgınlık gösterir ne ölünür bedava
Düşlerim kızıl nehir her yer kemikten kule
Kurt pususu kırılıp gider iken meçhule
Tan söküyor yeniden arzularken güneşi
Bir kıvılcım bekliyor ihtilâlin ateşi

Osman Öcal
Kayıt Tarihi : 20.11.2015 02:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Öcal