Kendim için korkmuyorum, anam-babam,
senin için korkuyorum ölümden.
Zira, bir kötü yıkım olacak ölümüm senin için;
bir derin boşluk içinde kalacak dört bir yanın,
bir kara haberle geri dönecek yola çıkardığın kuşlar,
belki bir sabah güneşi soğuk düşecek omuzlarına,
belki bir yağmur saçlarına karamsar karamsar yağacak,
belki dudakların titreyecek
ve gözlerin
dolacak.
Benzetenin olmayacak saçlarını buğday başaklarına,
gözlerini serin ve derin denizlere,
dudaklarını gül yapraklarına,
tırnaklarını sedefe,
boyunu körpecik gül fidanlarına,
belki tufanlar gibi görünecek gözlerine yağmurlar
ve akşam rüzgarları
fırtına.
Artık ne ayaklarına cömertçe serilmiş bir can,
ne bir tek buyruğunu bekleyen karasevdalık kurban,
ne kahırlarına pekilenecek bir yanık yürek,
ne şuradan-buradan seni çağıran bir ses,
ne senin için ömür boyu vurup duran bir nabız,
ne bir tek alınıp verilen
nefes.
Ben senin için korkuyorum ölümden, anam-babam,
çünkü; dayanamazsın, biliyorum
ölüye alışık teneşirlere uzatıldığıma,
sarılıp sarmalandığıma kaputbezlerine,
tabutlara yatırıldığıma,
mezarlara indirildiğime
ve gömüldüğüme.
Kına bile yakamayacak olduktan sonra
ellerine.
(ZAMANIN BİR DAR VAKTİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 81-82/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 23.9.2004 12:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!