göğü yakmaktan ne farkı var inkârın!
bilinç
zaman
anlam
say ki boş hepsi
yakılmış bir dolu an
Likurga'da kanayan
bir tutam saç teli
içe ağlayan bakıştır
düşe yazılan
ölümle aklanır aidiyetten kurtuluş
azı dişinde gürleyen ağrıdan geçer koşar adım
masumiyeti tescil edilmiş
uzun çekimli bin ağıt
susarız!
kıraç toprağı tohumlamaktır
yaşam şarjörünü boşaltmak söz üstüne
son müntehir
kendinde gizli şifrede hortlar
kalbi ayartan sihir
destedeki son kâğıt
ne farkı var
sevda karasına bulanmış bir şiirin
gerçek ölümden
zirvede yapayalnız bir krater gölüyle
okyanus kadar üstelik
birbirine yakınken
konuşulmaz daha
cinnetlik bir 'sus'tur
hıçkırarak izlenir öte yakadan
kıyamete zimmetleriz kabul’ü
bu kıyı isyan
(9 Ekim 2005)
('ZERENZE-Likurga Susları', Hayal Yay. Haziran 2009, Sayfa 7)
Kayıt Tarihi : 9.10.2005 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

değişebilecek şeyleri değiştirebilmem için bana güç ver, değişmeyecek şeyleri kabullenmem için bana sabır ver ve bu ikisini ayırt etmem için bana akıl ver' Çin Atasözü
Aslında içteki sancı sadece kabullenememek,
Acılarda hafifliyor kabullenince, ya da alışıyor insan zamanla acılarına...
Tebrik etmek bile yetersiz kalır bu şiirin değeri karşısında. Yürekten sevgilerimi yolluyorum güzel yüreğinize...
cinnetlik bir 'sus'tur öteki yakadan hıçkırarak izlenen
suskun
şaşkınım !
TÜM YORUMLAR (10)