Suretim elimdeki bir bardak ateşe emanet verildi,,
ateşi yudumladım hep ölmem bile yasaklandı ruhuma kurşun sıkılırken..
Kainatın en berbat intiharıdır böyle yaşamak;
ruhun gözlerinin önünde can çekişiyor
ve ömrünü okuyan gözlerinden kanlı bir nefes boşalıyorken
yaşıyor süsü vermektir kendi kendine..
Oysa;
çocukluğumun bahçesinde
masum mutlulukların peşinden koşarken yorulup sıkışmalıydı nefesim..
Fakat
çocukluğu yok çocukluğumun,,
hayatımın bir hayatı olmadığı gibi..
Ruhuma gölge olan dünyamıydı
yoksa bir yanı hep eksik,, yetim bırakılmış ruhumun
sıkışan nefesimiydi dünyaya gölge düşüren? ?
Bilmiyorum....
Ölemeden kabullendim mezartaşı suskunluğunu! !
Hiç kimsenin kimsesi olmayan gecikmiş bir intiharım ben,,
öyle gecikmişimki sırf bu yüzden
ÖLÜM gözümden düştü..
Sahi bu dünyaya düşmüşmüydü gölgem
ölüme açtığım zaman gözlerimi? ?
Gözlerim kaç yüz bin kez ölmüştü bunuda bilmiyorum..
Kuru bir öksürük gibi hayat boğazımda
nefesimden öç almaya yeminli bir öksürük..
Bu Hayat Ruhuma Kurşun Sıkıyor Kurşun! !
Kayıt Tarihi : 22.6.2008 01:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!