Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak-
eski bir vicdan azabı
yahut saçma bir günah gibi
sabahtan akşama dek
uykusuz, donuk, bizi izleyen ölüm.
Gözlerin dilsiz bir çığlık,
boş bir söz olacak, beyhude bir sessizlik.
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Aleksandır hep sallandur kimlikli üyenin biraz önce tarafıma yazdığı ve sildiği hakaret yazısını milyonla çarpıp kendisine iade ediyorum.
Sayın Tuğlu,
ilminizin karşısında saygıyla eğiliyorum.
Demek ki bu güne değin kötü veya yetersiz diyeyim; çeviriler yüzünden çeviri şiirlere belki de bir ön yargıyla baktığımızdan, layıkıyle çevrilmiş şiirlere, ve emekçilerine hakkettiği değeri veremedik
Şiir şimdi anlam kazandı ve bu haliyle çok, çok beğendim.
Diğer çeviri yapanların emeği boşa mı gidiyor?
Hayır öyle düşünmüyor,emek veren diğer kişilerin de emeklerine sağlık diyorum.
Size de hasseten teşekkür ederim.
GÜNÜN ŞİİRİNİ ÇOK BEĞENDİM
Seçiciler kurulunu tebrik ediyorum.
arkadaşlar kaç gündür dertlere gark olduk...insaf Allah aşkına...hep diyorum...şiir geçişlerine dikkat edelim diye...sevgilerimle...LaraAçanba
Sayfadaki çeviri şiirin en basit yorumu bence; 'Külli nefsin zâikatü'l-mevt', yani 'Her nefis ölümü tadacaktır.'
Gördüğünüz gibi, hocalarımızla hemfikir olduğumuz noktalar da var.
Sayfada duran şiirin türkçe çevirisi benim bildiğim başka dilde yüklenip taşıdığı anlam yakınlığından dolayı bence başarılı bir çeviri. Kim çevirdi kim bilir. :)
Osman Tuğlu arkadaşımız kendince çevirmiş, başarısız diyemeyiz, verdiği emek bile değerli fakat, sayfadaki çeviri daha iyi. Bence.
Bizim arşivlerimizde ve gönüllerimizde sızmaların hakikileri var.
Şöyle;
Şu yalan dünyaya geldim giderim
Gönül senden özge yar bulamadım
Yaralandım al kanlara bulandım
Gönül senden özge yar bulamadım
Güzel olan neyler altın akçayı
Arif olan düzer türlü bohçayı
Vücudunda seyreyledim bahçeyi
Dosta el değmedik nar bulamadım
Güzellerin zülfü destedir deste
Erenler Hak için oturmuş posta
Bir zaman sağ gezdim bir zaman hasta
Hasta halin nedir der bulamadım
Felek kırdı benim kolum kanadım
Baykuş gibi viranlarda tünedim
Bugün üç güzelin nabzın sınadım
Can feda yoluna der bulamadım
Felek benim kurulu yayım yastı
Her köşe başında yolumu kesti
Keskin kadeh ile dolumdan içti
Yandı yüreciğim kar bulamadım
Pir Sultan Abdal'ım dağlar ben olsam
Üstü mor sümbüllü bağlar ben olsam
Alem çiçek olsa arı ben olsam
Dost dilinden tatlı bal bulamadım
Pir Sultan Abdal
Saygılar,
Cia gelmiş mutfağa manava muzurluğa ve şerre
Çarşıda her gezen karanlık, gizli ve görünmez gölgelerin kar sandığınız
Kirli beyazına
Kalbinizin sizi öldü diye gömen yerine ayak basıp sıkıca
Ciyak ciyak öttürtüp meletmeleri
Civarı
Çevreyi
Ufku
Cehennem ateşleriyle yangına çevirdiğini daha da bir ateşleyip
Eceli kesilmek ve canına türlü türlü ölümler kundaklamak için
Yerin göğün börtü böceğin ve insanın
Yolaçana kolaçana
Binmiş gelmiş cinnet cinayete Cia
Ensenizde değilse bilin..!
Bilin ki, Na-mahreminizde
Kaç su bardağı ne..?
Kaç gram kahıra, küfüre,
Öfke patlaklıkları şişirik renkli sakıza kaç kıvam..?
Kaç şeker kaşığı zehir-zemberek?
Kaç yudum sinir boşalması,
Kaçöğün yutulmuş hap,
Biber-
Gazlı bezli ve cop..?
Ve kaç-kovalaşmacada kaç duello düet solo trajil
Vitraylı raylı renkli...
Kaç oktan uyuşuk uçuk kaçık ispirto şıklığı üst başla
Kaç mevsim solmaz boya,
Eskimez cila,
Acı-sancı sulu susuz içilmiş yazboz günlüğünden
Hava-raporu ne...?
Hal ne...?
Havadis ne..?
Ey insan efekti nemlendirilmiş maskelerle
Nutkunu durduran nefeskesici lokmalardan sonra
Ölümüsün sağ mı..?
Ödemeler dengesi insan bazarında bozuk mu bozuk
Gül-şirinlere kış yaz, ikisi bir..
Karşı tarafa atmış götürmüş insan kendini
Dünyayı kırk ikindiler tarafından geceye taşıyan karanlığın kalbindeki acıyla
Saplanmış bir hancer sesi taşplak..
Yaranın ağzı kör bıçak, mumun dili soluk beniz susuk ses,
Fitilsiz kandillerini sokaklara salıyor tenha
Sönmüş bir düş gibi kalbi tutuşturan nabız atışlarındaki ateş
Saat,
Dup - durgun vurulmuş haliyle uçan kuş sürüleri göçünde yalnız
Hızla kabusun ortasından geçiyor saat
Sis dalgalarındaki hayal denizi çöl sarnıcı kısastan
Yaşam kıyısında rengini zehrileşmiş diken dikene bir çiçek
Bütün odaların duvarlarında duran resimlerde mat-şah bir oyun
Bazı şarkıların herzaman asit yağmurlarına yakalandığı yolüstülükte
Ölü güvercinler dudağında
Yokluk nafakalarına meskenler kurup da bir zaman
Bütün zamanlarını kendine haram kılmamalıdır insan
Değilse binlercesinden bir duraktır her heveskarı binden bir..
Kahır yüklenir.. olur olmazın bohçalarından,
Ve düşleri izlenmez çığırsızlıkta, yok yere beklene sızlana
Belki herşey gelir geçer ömrühandan
Ama bak gör ki, düşü kurulan hayale vardım derken
Ahu vahlar içinde hayal sahibi
Bizzat kendi çekip gitmiştir..
Düdük en iyisi
Aradığı susun ucunda bulamadığına şoklanan
Elektro dükkanı halini ayardan kaçık
Do sesini dum..
Dum dum dumm
Söz hakkı istiyorum söz...feryatlarıyla
Kulağını büke büke
Çek çek düzenini bir türlü kertesine getiremeyen
Birbirinden kopuk işlerin duyulmaz sesler topluluğu
Provalar edip durduğu gece gündüzü
De de onu de!
İnsafsız ve insansıza hakim tepelerden hayata kör bakan
Yaşamda olmayan hışırtılar kurcalarken
Re den mi den ve ötekilerden can avazı
Islık en iyisi..
Aşkın sesini doğrusundan duyana
Aşk en iyisi ilaç ilaç bağ senin bostan senin
Ölümün yamacında dipdiri..
Yarasına kalbiyle sarılana
Aşk...!
İnanın en iyisi
Sırf günün şairi seçilebilmek için intihar edenler olabilir.
Benden söylemesi vesselam.
Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak...
başlığı bile
başlı başına
şiirin ipuçlarını veriyor okuyucuya...
Herkese bir bakışı var ölümün.
Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak.
Bir ayıba son verir gibi olacak.
belirmesini görür gibi
aynada ölü bir yüzün,
dinler gibi dudakları kapalı bir ağzı.
O derin burgaca ineceğiz sessizce
Cesar Pavese
ölüm nasıl görünür bilmem ama mutlaka gelir yolun sonu kimsede gördüğünü anlaramaz. ama her haiyle bir sessizlik ve sonsuzluktur.
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta