Yasami boyunca insanin en etkin ögrenme bilme bulma belleme farketme gözleme izleme irdeleme inanma güvenme bilinclenme gibi hem kendi varligini tanima ve hem de kendi disindaki varliklar etrafinda cevrelenip konuslanan dünyayi algilayip idrak etme kesif merakinin yogunlugunu cocuklukla ergenlik arasi gelisim evresinde olup bittigi gercegiyle, hayatin diger orta ve ileri yas yillari, ögrendiklerinin yanilsamasini veya dogrulugunu saglayan yasam nafakasi kazanmak karsiligi yükümlülükler ve yorgunluklarla gecen ehil olma, akil biriktirme ve tecrübe kazanma süreclerine deger dokunur.
Bilmedigi yasam kainatinin heryerinde olmak isteyen ve hakkinda hic birsey bilmedigi herseyi bilmek ögrenmek isteyen cocukluk-ergenlik evresi sahip oldugu ruh ve beden tazeligiyle henüz yipranip eskimemis olan bütün varligini beslenme barinma korunma gibi gereksinim duydugu asli ihtiyaclara vakfederken, merak ve kesif dürtüsüyle yola koyuldugu kendi farkindaligini yasama kazandirip hayati tanimlama zorunlulugu ayni ihtiyaci karsilayan gereksinimlerin eksik tamamlayan ögesidir. Dünyaya dogdugu ilk yillarda hayatinin hic yazilmamis herseyi kayda gecirmeye hazir ve yetebilecek cok ve büyüklükteyken, orta ve ileriki yas yillarinda yasamin yorup yüklendigi kisiyi kendine ve zamana daraltan kac- göcleri arasinda ögrenip bilmenin genis kapsami artik eskisi gibi degildir ve hizi hevesi seviyesi yipranir pörsür siliklesir sogulmaya düser.
Daha sonraki zamanlarda artik hayatini birikip dolan tasan yigilmalar yüküyle yilmis bedeni sarsilmis ruhu eskimis örselenmis uzuv ve organlariyla dilsizlesip sagirlasan yasam kiyisi kenara cekilmeleri evresinde insan neredeyse bilip ögrenme merakini tetikleyen bütün yetilerini günden güne yitirip kaybederek önce duraganliga, sonra da herseyi yasamin etkisiz elemani gibi cogu gündelik ihtiyaclarini dahi bir baskasinin idaresine birakan sönük ve donuk suskun sessiz siliklesmeye terkeder.
Bütün bu sosyolojik ve biyolojik hayat seyrini hakkiyla insanlik dünyasinda yasatmak, korsan pususu yapay gecitler tünelinde veya KACAK YAPILASMALI kayitdisiligin sadece sömürüye vurguna soyguna yalana siddete korkuya talana vurguna dayali kendi bencilliginden baska hickimseye hayat hakki tanimayan carpik olusumlari öne cikarmaksizin genetigiyle oynanmamis dogal degerler dengesi düsünen, danisan, üreten, paylasan akil fikir ve emek maddi maneviyatiyla ancak mümkündür.
Saygi sevgi ilgi bilgi kültür saglik ulasim egitim sipor müzik mimari sanat gida ilim bilim sohbet ev bark aile brey ve tüm insanlik toplumu bu ayrilmaz bütünlügün esasi ve özü icindir iceriginden sebeplenir ve icerigine kaynak tasir.
Fakat yillar ve yillar boyu insan kendini SERBEST PIYASANIN sinirsiz sorgulamasiz kullanim ve tüketim MÜSTERISI olmaya kayitsiz sartsiz –yeni dünya düzenekli- ilhak ettiginden beri, sürekli yalnizlik ve yabancilasma cogaltip büyüten taciz ve aradigi hicbir yerde insanligini huzura kavusturacak yeryüzü bulamadigi imha, talan, tecavüz, caresizlik, sevgisizlik, güvensizlik, itibarsizlik, degersizlik, inancsizlik, bilgisizlik, linc, zulüm, gecimsizlik, umutsuzluk, ahlaksizlik, sorumsuzluk, karamsarlik, yenilmislik yilginliklarini devamli kendini suclayan hickimsesizligiyle doyurup karsilamanin esir ve tutsakliginda bogulup gömülmesi, bütün buralari kurup kudurtanlarin istahini kabartan IFLAHI KESiKLiGiN temelli tükenisini yerine getirmektedir.
`Bir kereden ne olur `diye baslayaip sonunda kurtulusu ölüm-zulm cebellesmesine malolan her bagimliliklar gibi serbest piyasa müsterisini hic bir cekinge koymaksizin ve bütün sosyal danisma ve dayanisma yetenegini yitirmis hayatinda her olup biteni kendine bagli ezik, yoksul, muhtac, mecbur, cözümsüz SUCLULUK DUYGUSUYLA ve her hirsizin yolsuzun kanunsuzun dalaverenin sahtekarin harami hükümrani yalani yanlisiyla saklanip gömülüp sigiginarak kosulsuz ve itirazsiz TÜKETiM BAGIMLISI kulu ve kölesi olmayi yemis yutmussa bir kere, derdi büyük dermansiz sifayi kapmistir hastaliklariyla bogusarak öle öle bir olan INSAN YÖVMiYE.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta