Ölü Görmek Şiiri - Aynur Uluç

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Ölü Görmek

ölü görmek diri görmek diyorlar rüyalarında
sen artık ölü görmek mi oldun anne
aradın, geliyorum karşıla
şimdi iniyorum vapurdan

allah allah
sen de biliyordun ölmüştün tabi
sen de biliyorsun ki dağıttık her şeyini
hay allah tabii, olmaya sen geliyorsun ya
şen şakrak sesin
sesin pamuksu yumuşak her zaman gibi

bekle
bekle gelirim yarım saate elbet
yarım saate anlatırım ben
kurarız en baştan yeni evini

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 3.11.2014 09:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayhan Kurudere
    Ayhan Kurudere

    ölü görmek bence ölüye dokunmak,,ölüye dokunmak demirden daha soğuk bir cisme dokunmak gibi,, boş bir oda gibi,
    hamiyetin bedeninin ya da ruhunun yıllarca kullandığı devre mülkü...
    şiiri şimdi sakin kafayla okuyunca dedim ki az evvel taşındı içeride oturan bedenin, eski sahibi. uyuyormuş hissine kapıldım evvela, devre mülkün karşısında durup, onu izlerken. gözkapakları yarı aralık, elleri iki yana sarkmış, bacakları daha gergin duruyor sanki. soluk alıp vermiyor. ne tuhaf… hep soluk alıp veren birileriyle yan yana gelinir. ona ait olan her şey, bu cansız bedene de ait mi halen,, nereden bakıyor şimdi bu sahip olduklarına ,, yoksa hepsini diğer devre mülk sakinlerine mi bağışladı mecburen...sorduğum soruların cevabını biliyor, o şimdi. yeni evinde uzanmış duran hamiyet anne her şeyin sırrını çözmüş durumda…
    yoldan geçen biri demişti ki ölüler zaman kavramını yırtıp atmış kişiler.
    şiir bir yandan uzun bir yolculuğa gider de ölü, gözyaşlarını bir kaba akıtıp arkasından dökmeyi anlatıyor kimsenin görmediği göz yaşlarını,çünkü önce içine akıtmış biriktirmiş gözyaşı kabına .evett göz yaşı kabı varmış şiircinin anlattığı karakterin bence,,,
    şiiri okuyunca sorular oluşuyor kafamda,,aslında şiir bu soruları beraberinde cevaplar buldurarak soruyor,ne güzelll ,,çünkü hiç bir şiir kolay kolay cevabını da getirmez sorduğu soruların,,en basiti insan ölü olduğunu nasıl bilir diye sorduruyor,, veya insan canlı olduğunu nasıl bilecek,, kim iddia edebilir ki o kişi ölü değil de hala yaşıyor,, kişinin ölü olmadığının kanıtı ne,,
    diğer insanlar insanın canlı olduğunun kanıtı olamaz veya ağaçlar...
    ve şiircinin bizlere dediği gibi insan öldüğünde de diğer ölü insanlar ve ağaçlarının görüntüsünü görebilir durumda olabilir pek ala...
    aynı biçimde biri sanrı gördüğünde veya duyduğunda bu onun gerçekten canlı bir şey gördüğü veya duyduğu anlamına gelmez sanki.
    sanki hisleri de olamaz... bir şeyi hissediyor olmakla o şeyin gerçekliği arasında bağ zayıf mı zayıf geliyor bana acı da olamayabilir,,,bacağı olmayan biri bacağının ağrıdığını sanabilir.
    nereden bileceğiz peki ölü değil de canlıyız
    şiircinin en baştaki dediğine çıkaracak bence cevabını,,yani rüya, bence rüyadan bileceğiz. rüya gören biri ölmüş olamaz... sanırım bu bir kanıt kişiye, canlı olduğuna dair.
    en azından ben öyle anlıyorum. uyanıkken canlı olup olmadığımı anlamaya çalışırken uyurken canlı olduğumu bilir halde oluyorum...çünkü rüyada uyanık olduğumun aksine var oluşum hakkında hiç düşünmüyorum. rüyadayken canlı olup olmadığımı sorgulamıyorum. rüyada neden bilmem var olduğumu ve bunun canlılık ihtiva ettiğini, ölülük içeremeyeceğini baştan kabul ediyorum. hatta insan kendinin öldüğünü bile görebilir rüyasında yine de kendi canlılığından şüpheye düşmez.
    insan hayal edebildiğinden, soyut düşünebildiğinden, olmayanı düşünce ya da hayal yoluyla var edebildiğinden yaşarken hiç bir zaman emin olamıyor yaşadığından... ama rüyada hayal etmiyor insan veya soyut düşünmüyor. aksine hayalin içinde somutta var olmayan soyutun içinde oluyor zaten... karıştırdım yine parçaları toplayamadım,,ama o dize sen de biliyordun ölmüştün tabi dizesi hiç bir zaman karayı bulamayacak olan bir gemiyi andırıyor,muhteşem yani,
    yani içimden sanki şiirin adı şöylemi olsaymış gibi geçti,,bırakın ölüleri, kendi ölülerini gömsünler,,,ne bileyim bilemedim ki,,

    kuran'da maide suresi 110. ayette isa'nın ölüleri diriltmesine bir gönderme yapar ,,hani benim iznimle ölüleri de hayata çıkarıyordun..diye...daha bir çok var da ölüm ve ölülerin hali ve sonrasını az buçuk anlatan bir çok sure ayet var,,açıp bakmam lazım,,
    bir yerde okumuştum demişti ki belirlenmiş bir gelecek insanları öldürür..
    okuyunca dedim ki kendime bir ölüyü düşün, her anı aynı ve her olası geleceği belirlenmiş,,hep orada ve hep ölü olacak...hayatının tamamını planlamış birisi de aynı, hep nerede olduğu belli ve hep aynı şeyi yapmaya devam edecek,, bir makine ya da bir ölü gibi.işte o günden bellidir hocam hiç plan yapmam,,ne gelirse bahtıma ama sizin için öyle değil siz en azından işinizde bunu yapamazsınız hem eczane hem sanat işinde,hatta kendinizde bile zor günlük normal yaşantınızda,
    ayhan kurudere

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Mealen, bizim ölülerimiz, ölmez ki..

    Demişti Sezai Abi de o muhteşem şiirinde.

    Onlara, Allah Rahmet eder..

    Sezai Karakoçun hüzünlü neşvesi içinde bir alıntı ile selamlamak isterim bu dua şiiri..

    ÖTESİNİ SÖYLEMİYECEĞİM.
    ...
    .....
    Sizin Matmazel bir ölse siz onu bir daha göremezsiniz
    Halbuki bizim ölülerimizi teyzem görüyor
    Onlarla konuşuyor onlara ekmek veriyor
    Onlar ekmek yiyor anladın mı Bay Yabancı
    Matmazel bir ölse ona kimse ekmek vermez
    Onun için gidip şapkalarınızı da beraber götürün
    Melekler bir demir parçasının üzerine oturmuşlar
    Her biri bir damla atıyor aşağıya
    İşte yağmur bunun için yağıyor
    Ben bunun için yağmuru seviyorum
    Yağmur bizim için yağıyor
    Çalılar için Süleymanın tabancası için
    Kalkıp gidin kırmızı kiremitler üzerine
    Bizim tahta evin üzerine yağmur yağıyor


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Aynur Uluç