Kafamı boşaltmak için sarabileceğim bir şeyler arıyorum. Korkumsa kendime saracak olma ihtimalim. Ne kadar ileri gidersem sarmaşık gibi sarıp beni boğacağını biliyorum. Sanırsam birçoğumuz bu sıralar aynı durumda görüyoruz kendimizi. Sadece anlatabilecek durumda olmadığımızı düşünüyoruz. Dökemiyoruz bazı şeyleri o masaya. Biri sanki güneşimizin önüne geçmesi için aya olta atıp önüne doğru çekiyormuş gibi bir his. O oltayı çektikçe Güneş tutuldukça, sana, güneşini karartmak için buradayım demesi kaçınılmaz. Mühim olansa oltayı atan eli kesip hayat çizginden çıkartmak. Bunu becerebilecek olanlarsa yalnızca, güneşin tutulmasına tutulmayıp ayı o noktaya getireni görebilenler olacak sanırsam..
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta