(Her ayrılığın sonu, hüznün şarkısını söyler. Yaşamış olduklarından bir türlü kopamazsın. Özlemin, başkaldırışındır, fırtınaya dönüşür tutkuların. İstenmeyen ayrılıklar hep böyle devam eder. Gün gelir, yağmur diner, sular durulur ve düşüncelerinden sıyrılırsın...
İşte senden ayrıldıktan sonra yüreğimden kopanlar. Sen hissedebilirmisin ki bunları... Anılar ağlanmıyor artık özleniyor... Günler hiç durmuyor ki... Ve bir gün kendimizi, ıssız bir denizin ortasında, geçmişin güzel günlerine bırakıyoruz... Mutlu ol emi...)
Seni uzakdoğu akşamlarından anımsıyorum
Gizemli bir duygu yansıyor müzikten
Bir Çin fahişesinin yaydığı kokuya tutsak yanını
Ve saçlarını
Senin, her yanını seviyorum...
Ey Mısır firavunlarının soluksuz akşamları
Topkapının harem dairesi
Şarabın su gibi aktığı Atina
Alın anılarımı
Yaşadığım akşamların karanlığında, boğun beni...
Öptüğüm dudaklarını
Okşadığım tenini
Soluğunu saçlarını
Unutamamki
Bakışlarını...
Nasılda sokulurdun kollarıma
Yazdığın şiirlerdeki gibiydin
Arzularının kamçısı altında
Bir kısrağın damarlarındaki kandın, sevdamdın...
Unutmayı denedim
Yüreğimi söküp attım
Belleğime çivilenmiş varlığınla
Karşımda duruyordun...
Ölsem benimle gelirmiydin
Bilmiyordum...
Kayıt Tarihi : 8.11.2002 09:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!