kırdıkları yerden kök saldım,
daha güçlü olacağım,
gözümü budaktan sakınmayayım derken,
dal, budak oldum anne.
gücümü kesiklerimden,
öcümü baltadan çıkardım.
kaldırım taşları sessiz,
içimdeki şehir çığlık çığlığa.
yaşama kinaye etmedim,
kendi mutluluğumu kendim bulayım derken,
gözlerimdeki gökyüzüne ektiğin umudu yoldular anne.
avuçlarıma gizlediğim güneşi söndürdüler,
doruğunda soluklandığım ormanın,
kuşlarını vurdular.
sevginle mayaladığın oğlun,
ekşiyip taşmadı lakin,
oyuncakları elinden alınmış,
küsmüş çocuk gibiyim,
gözlerimden süzülüyorum anne.
insanı sev demiştin ya,
koşuşturduğum taş döşeli arnavut sokağında,
tenimin terini silerken,
öperken yaralarımdan.
keşke hiç büyümeseydim,
keşke hiç sevmeseydim,
yerdeki karıncayı incitmeyen ben,
çocukluğumun belkemiğini kırdılar anne.
özenle büyüttüğün o kutsal yürekte,
yorgun bir adam,
yarım kalmış bir hayat,
rotasız, fenerini kaybetmiş,
tahtaları kırık bir tekne,
kulak zarımı yırtan bir ağıt,
yüreğim alabora.
acı veren kalbin nasıldır diye sorma,
bir ölü gülüştür yüzüme vuran,
ölmedim amma, ben ziyan oldum anne.
Kayıt Tarihi : 3.8.2021 13:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öğlen saatlerinde yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!