Olmaz Olsun Şu Sevdan!

Ne geldiyse başıma, geldi şu pis sevdadan;
Asıl işi bırakıp, düştüm senin peşine.
Edip perme perişan, kıldın beni bir nadan!
Gerçek muttan geçirip, razı ettin peşine.

Bin bir cilve yaparak, galip geldin zannıma!
Senin gibi meluna, oldu gönlüm sevdalı.
İşgal edip kalbimi ve de girip kanıma;
Asıl yare yad edip, ettin beni kavgalı.

Alıp baştan akılı, kıldın sonda bir deli!
Ne tarz kaldı ne plan, ettin sanki tarumar.
Bir an gafil bulunup, verdim sana şu eli;
Ta o günden bu güne; eder oldum ah-u zar.

Nasıl oldum müptela, Mezmum olan bir şeye?
Güya ben bir akildim ve de güya aydındım?
En kolayı var iken, neden gittim zor şeye?
Hislerime aldanıp, müthiş tarzda yanıldım.

Sevdan kara değilmiş, kapkaraymış ey cihan!
Billur misal kalbimi, telvis ettin sonunda.
Saray derken gerçekte, zindan çıktı ya bu han;
Üzüntüden saçımı, akpak ettin anında.

Geldi veda zamanı, geç olsa da nihayet!
Çünkü ecel cellâdı, dolanıyor ensemde.
Şimdi bana elzem şey; bil sadece hidayet!
Son arzumdur onunla halvet olmak bu demde.

Abdullah Toroslu
29.06.2013-İzmir