Geri dönüşü olmayan haldir , doğarsın..
Doğar doğmaz ölünceye kadar da bahar baharsın
her günü biricik yaşam niğmeti
Kendine özgün kimseyle kıyassız iki yakası bir baharsın
Takvimlerden her sayfası her güne yaprak yaprak ömür ikramiyesiyle
Kim sağ kim künyeden kütükten düştü diyerek
Yaşadıkça çoğalıp biriken bir istif tasarrufu değildir hayat
Acıyı yaşamadıkça aşkın ve mutluluğun gerçeğine
erişilmez sanılan
Bütün sesleri renkleri ve gölgeleri içinde yutarak
Besleyip büyüttüğü korku öcü ve karanlıklar bünyesinden
Suskunluğa mayışıp uyuşarak,
Bel bağlayıp boyun eğerek huzurun sihirli anahtarını bulmuş olmaya
Ehliyetli tecrübeli bir müebbet mahkumluğudur
Kederle çilesi örülmüş çözülmelere boşanmalara ve kopuşlara
Kendi kendini kıskaca alan
Kuşatmaya çeviren
Göz altında tutan
Sanal sinyalleri hapsinde kodesleyip kısıtlayan
Külünü pasını tozunu sallayıp silkeleyerek her yitik günün
Ve imkansızlığın sefil kapılarında debelenip sınayarak insanlığın sınırını
Sınırlı şartlı alt üst oluşun depreşmesindendir
Ola ki söyleyip çağıran faslı taksimlerin sunduğu
Baygın kadehlerde sarhoşluklar kırışarak
Gün batımından perdeler arar sorar gibi ola ki
Islak dil ve dudaklarından öperken bile rüzgar sesin gül yağmurun
Bil ki senden daha çok yanar solar üzülür
Kızıl korlarda dünyayı zifir zindanlara bırakıp giden sessizlik
Gecenin kalın örtülerini henüz giymeden evvel
Tülleri aralanan çatlak ve sızıntılardan sınırlar geçip kapılar yoklayıp
Aşk kainatında çırıl çıplak vücudunu bulmuşken güneş
Senden daha çok sararır söner bağ bahçeki zaman
Bilirsen ki eğer ağız tadıyla ceremesi çekilen çile bile
Aşkın çocuklarına sevgi yumaklı gövdesini seren toprak gibidir
Bilirsen ki bilerek sakinliği huzuru ve mutluluğu seçmek
Yenilgiyi kabullenmenin tam aksine
Ve kaporasız peşinatsız yaşam mücadelesi adına
Verilmiş emeğin ve kılınmış olan kararın ta kendisidir
Çünkü kibirde büyüyüp insanlıkta küçülerek olup varılacak hal değildir
Olaki insan , ola ki aşk
Ola ki hakkı sözü yolu ilmi gözetip ,
Sevmesini sorumluluğunu aidiyetini ve paylaşmasını bildiyse
Ola ki sorumluluk bilen, onur sayan, duyarlılık gösteren kişiliğinden
Akıl geliştirip vicdan sahibi karaktere büyüttüyse
Evsiz barksız da olsa ne sürgündür ne kiradadır
Ola ki hayatın sevgilisiyse ballar balındadır insan
Törensiz reklamsız içten sevdiyse ola ki..
Heryer ve herşey aşka tutkun sonsuzluğa evcildir
Olmaya ki,
Sadece porselen sesli yankılarda anımsanmak için değil ve ayrıca
Anılmak yahut aranmak için değil
Dosyası sabit dünyada oluşunu sığıç ve günah saymaya
Kirişten kolondan kaçak
Paslı bir çivi,külüstür bir kilit, tedirgin bir ürperti
Çimentosuna zıkkımın berki kalıpları yoğrulmuş karışmışlığın
Yaşam tadımlığı diken düşleri hatırasından olsun diye
Dağıttığı hediyeleri kızıp köpürünce geri çağırıp toplayarak
Zehirli bir zil sesi gibi her yerini saçıp döken sokak ve saksılardan
Ekranlarda asılı kalmaya kurdelesi çözülmüş
Daktilosundan silinmiş
Davetiyesi kapı numarası ve ekran boyutu kararmış bozulmuş
Darmadağın kutularda adı adresi yazsın yazmasın
Her zavallıya tek sayfalık roman gibidir, olmaya ki
Yoğun celse geçişlerine insan bindirip indiren taburelerle
Olmaya ki yekpare oltada ahbapsız akransız demsiz
Talih kısmetin sefil şansını çekişircesine oltadan voltadan
Ona buna şuna özenip imrenmekle varılacak yer değildir insan
İnsan soyu aslı nesli ki.. Yolsuz kaynaksız
Cehtsiz cüretsiz
Yüreksiz çaresiz cüretsiz kalıncaya dek çürümeye terkin
Cenaze törenine soyunur, ölüm kefenini kuşanır
Yetinme sınırını ve doyum noktasını azar sapıtır,
Olup bulup bilememenin zarar ziyan kaybıyla
Kendine dahi tahammülü olmayan varlık sicilinde kaydı yoksun
Ne unuttum ne öyküsüz isimsize muhtaç ettirdim
Baktım büyüttüm yaşattım yordum diyen hayata
Verecek ne suali vardır ne cevabı mevcuttur
Karanlığa ıslık çalarak kendini görünmez kılan
Harabeler tesellisinde
korkuyu susturup kabusa sığınan
Mutluluk ve huzurunsa ne tanımı mümkündür ne ilmi ne izahı
Hele de insanlığın
Hele de insanlığın
Hele hele de insanlığın..
Ola ki mermer soğukluğu suskun silik yazılardan
Olmaya ki keyfe kedere alagarson
Fahri ve fevri avunmaksa bile ne adı duyulur
Ne esamesi künyesi okunur
Haziran /22
Kayıt Tarihi : 2.7.2022 13:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!